SON EKLENENLER

İŞE İADE KANDIRMACASI

İş Kanunu’na göre patron geçerli bir sebep göstermeksizin işçi atarsa, bu işçi mahkemeden işe iade kararı alabiliyor.
21 Eylül 2019 15:11

 Ancak yasa patronlara tazminat ödeyerek işçiyi işe almama hakkı tanıyor. Özellikle sendikalaşma nedeniyle yaşanan işten atmalarda patronlar atılan işçileri geri almıyor ve fabrikadaki sendikalaşma akamete uğruyor. Sendikalaşma mücadeleleri nedeniyle işten atılan işçiler, yasanın patronlara hak tanıdığını belirterek, “İşe geri dönme kararı patronda değil bizde olmalı” diyor.

Şu anda Türkiye genelinde sendikalaştıkları için işten atmanın ve direnişin yaşandığı 6 işyeri var. Onlardan biri de Amerikan gıda tekeli Cargill. Tekgıda-İş’te örgütlendikleri için işten atılan işçiler, 520 gündür direnişte. Yaklaşık 2 ay önce işe iade davasını kazanan işçiler, patron tarafından işe alınmadı. Bu yüzden işçiler de 1 aydır Cargill Genel Müdürlüğü önünde gece gündüz betonda yatmak pahasına direnişlerini sürdürüyor.

MAHKEME İŞÇİ HAKLI DİYOR SONRA AMA DİYOR

Direnişteki Cargill işçilerinden Oğuz Çömez, “Burada eksik olan şey Türkiye Cumhuriyetindeki yasaların yetersizliği” diyerek şöyle konuştu: “Sen ne kadar haklı olursan ol! Mahkeme işçi haklı diyor, virgül koyup amayla başlıyor cümleye. ‘Ama parayı verip bu kişiyi işbaşı yaptırmayabilirsin’ diyor. Ama ile başlayınca önceki cümlenin etkisi kalmıyor. Hal böyleyken tüm şirketler de bunu kullanıyor. Yasalar tamamen işveren lehine. İşverenler de tabii işçilerin sendikalı olarak çalışmasını istemiyor. Dolayısıyla zaten para sıkıntıları yok. İşçiye parasını veriyor, gönderiyor. Fabrikası yine sendikasız bir şekilde çalışıyor. Yerel mahkeme bu kişi işten atılmıştır dediği noktada bu işçinin işe iadesi kesin şekilde yapılmalı. Bunun parayla pulla değeri olmamalı.”

AVRUPA’DAKİ YASALARI ZORLUYORUZ

Türkiye’deki yasaların yetersizliği nedeniyle bir yandan da uluslararası yasalar üzerinden de Cargill’le olan hukuksal mücadeleyi sürdürdüklerini vurgulayan Çömez, “Cargill tabii uluslararası bir şirket olduğu için, ILO sözleşmelerinde uluslararası şirketlere vermiş olduğu taahhütler var. Biz bunun üzerinden de hukuksal mücadelemizi sürdürüyoruz. Yani sadece Türkiye’deki yasalarla değil Avrupa’daki yasalarla da zorluyoruz. Uluslararası sendikalar birliği bizi destekliyor, görüşmeler devam ediyor. Oradan çıkacak sonuca göre de direnişimizi şekillendiriyoruz” diye konuştu.   

PATRON BU GÜCÜ BİZİM YASALARIMIZDAN ALIYOR

“Patron bu gücü bizim yasalarımızdan alıyor” diyen Fatih Gürhan da şöyle konuştu: “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre davayı kazanmışım, bilirkişi raporuna göre beni sendikal sebeplerden dolayı attığı belli, işe dönüş hakkını mahkemede kazanmışım, fakat yasa beni tekrar işverenin eline bırakıyor. Yasa patrona; ‘İşçi işe dönüşü kazandı, işe alırsın veya 4 brüt maaş verip işe almayabilirsin’ diyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda böyle bir kanun olunca işveren tabii ki bunu kullanıyor. Biz de ‘Çalışmıyor diye çıkarmadın bizi, sendikal davadan çıkardın ve biz bunu kanıtladık. O zaman bizi tekrar işe alacaksın’ diyoruz. O yüzden de mücadelemizi bırakmadık. Ta ki işe dönüş yapana kadar. Ben davayı kazandıysam ‘İşe girecek misin, yoksa girmeyecek misin?’ diye bana sorulmalı, işverene değil. Buna ben karar vermeliyim, işveren karar vermemeli. İşveren zaten kötü niyetli olarak beni işten atmış. Bir daha böyle bir kanun olursa bir daha işe alır mı? Almaz ve bu kanunu da kullanır. Burada devlet büyüklerine de iş düşüyor. Biz neden mahkemeye başvuruyoruz; mahkeme tarafsız kurumdur. Eğer ben haksız olsaydım zaten işe giremeyecektim. Ama haklıysam işe girmem gerekiyor. O yüzden bu kanunun değiştirilerek işçi lehine çevrilmesi gerekiyor.”

YASALARIN HİÇBİRİ İŞÇİ LEHİNE DEĞİL

İşçilerle birlikte direnişte olan Tekgıda-İş Örgütlenme Uzmanı Suat Karlıkaya da “Maalesef ülkemizdeki temel sorun bu. Yasaların hiçbiri işçi lehine değil. 2014-2015 yılında açtığımız davalar 5-6 ay içerisinde sonuçlanırken bugün Cargill işçilerinin davaları 15 ay sürdü. Bu hep yasalardaki boşluktan kaynaklanıyor. Yani mahkeme; işveren anayasal bir suç işlemiştir, Türkiye Anayasası’nı ihlal etmiştir kararı veriyor sonra da ‘İşveren para verip işbaşı yaptırmayabilir’ diyor. İşverenin para sorunu yok, parası çok. Onun derdi içerideki örgütlenmeler, içerideki mücadeleler, işçilerin haklarını alabilme savaşı. Bunları istemiyor. O zaman tüm patronlar işçilerin parasını versin işten çıkarsın. Bu tür kanunlarla ilgili işçiler de taleplerini iyi iletilmeli. Çünkü kanunlar maalesef ki hep bizim aleyhimize işliyor. Bu sebeple de bununla ilgili de çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

İŞE İADE YASASINDA NE VAR?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesine göre patron tarafından geçerli sebep gösterilmeden işten atıldığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilen işçinin bir ay içinde işe alınması gerekiyor. İşçi belirlenen sürede geri alınmazsa patron işçiye dört aylıktan sekiz aylığa kadar değişen miktarlarda tazminat ödemekle yükümlü oluyor.

Üstelik patron, işçi sendikalaşma nedeniyle işten çıkarmışsa, 12 aylık kötü niyet tazminatı da ödemek zorunda. Sendikalaşan bir işçinin 16 maaş tazminat alarak çıkması gösterilerek kanunun işçi lehine olduğu söylenebilir. Ancak değil. Çünkü kanun ‘ama’ diyerek patron lehine büyük bir olanak sağlıyor. Çünkü işe iade davalarında kanunlar patronu suçlu bulup, işçinin işe iadesine karar verse bile patron para ödeyerek işçiyi işe almayabiliyor. İşçiler sendikalaşmanın önündeki en büyük engellerden biri olan bu kanunun değişmesini, işe iade edilen işçiye koşulsuz işbaşı yapma hakkı tanınmasını istiyor.

İŞ GÜVENCESİ KAĞIT ÜZERİNDE KALIYOR

Konuyla ilgili Evrensel'e konuşan Avukat Ahmet Ergin ise iş güvencesi sorununa dikkat çekti. Ergin, “Bu sorun yalnızca sendikal örgütlenmenin önündeki engel değil. Bununla ilgili istatistik yok elbette ancak kendi deneyimlerimizden, arkadaşlarımızdan, sendikaların bilgileri üzerinden konuşacak olursak işe iade davasını kazananların işe alınma oranı yüzde 1’lerde” diye konuştu.

İşe iade davalarının iş güvencesi için getirilmiş uygulama olduğunu, ancak Türkiye’de iş güvencesi olmadığına dikkat çeken Avukat Ahmet Ergin şöyle konuştu: “Sadece sendika temsilcisi için ve sendika amatör yöneticisi için iş güvencesi var. O da ancak yöneticiliğinin ve temsilciliğinin devam etmesi kaydıyla. İşçinin ise tamamen haklı olduğu durumlarda dahi iş güvencesi yok. Ek bir ücret ve ek bir tazminat hakkıyla sınırlı baştan sakat doğmuş iş güvencesi müessesi var. Adı sadece iş güvencesi. İşçi işe iade davasını ekstra para kazanmak için değil işine geri dönmek için açıyor. Mahkeme işçiye bu durumda sen haklısın diyor ama öte yandan ‘Senin hakkın bu üç kuruş, git bununla ne yapıyorsan yap’ diyor. Hatta çoğu zaman bunu dahi yapmıyorlar. Bu parayı ödememek için de işverenler türlü türlü oyunlar yapıyor. İşçiler bakımından işe iade davası ancak haklılığını ortaya koymak, arkadaşları nezdinde de kendini aklama aracı olabiliyor. Çünkü hırsızlıkla suçlanan da oluyor, başka türlü suçlanan da oluyor. Bunun yanı sıra küçük de olsa bir maddi katkı müessesine dönüşmüş ve üstelik yargılamalar da çok uzun sürüyor. Karar sonrası çıkan rakamlara işverenler itiraz edebiliyor. Birkaç davanın daha konusu oluyor. Bu da çözülmüş değil. Normalde işçiyi işe başlattığında eski işiyle ve güncel ücretiyle başlatmak zorunda. Ancak işveren, işçiyi işe geri çağırıp fiilen iş vermiyor, düşük ücret veriyor ya da çok ağır bir iş vererek işçiyi ezmenin, yıldırmanın aracına dönüştürüyor.”

EVRENSEL

SENDİKA HABERLERİ SAYFASINI
YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
Ali AKMAN
ANKARA YENIMALLE BELEDİYESİ 12 06 2010 21 12 2019 tarihleri arasında e sınıfı ehliyetli personeleliydim Bu tarihler arasında belediyede hem kanalda çalıştırdılar hemde asfalt attırdılar Hakkını aramayacaksın ararsan iş hakkın fesh ediliyor.. Yenimahalle belediyesinde park bahçeler md.lüğünde su tankeri kullanıyordum e sınıfı ehliyetli bütün personeller farkli maaşı alıyordu ne yazıkki e ehliyetli olupta kamyon su tankeri çöp arabası kullanamayan yüzlerce şoför var bu insanlar ya bşk bsk.yrd.larinin akrabasi yada partiden encumenlerden mahalle teskilat yönetiminden ilçe teskilatindan vede sendika yoneticilerinin yakınları akrabaları müdürlerin yakinlari vs gibi.. Ben ve benim gibi bir kac arkadaş birimimizde sürekli aynı ağır araçlarda çalışıyorduk bir araya gelerek bizler neden hep ağır vasıta araclara çıkıyoruz birazda onlar çıksın dedik ve bu konuyu bizzat arkadaşlarımın desteğiyle birim müdürlerinize bildirdim onlarda seninle aynı parayı alıyorlarsa aynı işi yapacaklarını söyledi bende kendilerine bizden fazla para aldıklarını ve doğru düzgün iş yapmadıklarını onların yapacakları işleride bizlerin yaptığını bildirdim tamam dediler teşekkür ederek odadan ayrildim işime devam ettim sürekli su tankeri kullanmaktaydım parkları sulamaya giderdim. Öyle zaman olurdu ki yanıma yardımcı elaman muavin bile vermezlerdi tek başına park sulardım gaz pedalina büyük taş yada uzun tahta parçası sıkıştırarak tankerin üstüne cikarak parkları kendim sulardım.. Bazı günler bir günde 2 yada 3 sefer araç değiştirirdim .. Normalde 41 numara ayakkabı giyerim sürekli suyun içinde olduğum için ayakkabımda bir parmak boşluk olurdu sanki ayakkabım 43 numara olmuş.... Müdürüiyetlerde sürekli ayrım yapılıyor iş bilmeyen torpilliler küçük araçlarda ben ve benim gibi zavallılar iş bitirenler her türlü araçlarda kullanılıyordu bu adaletsizliği çok güvendiğimiz disk 2 nolu sendika yetkililerine ve şb bşk nına bildirdik onlarda bu konu ile müdürlüğümüze gelerek bizlere gerekli açıklamaları yaparak ağır vasıta ehliyeti olup ta kamyon ve benzeri ağır araçları kullanamayanları idare baş şöförü müdürler ve bşk ve bşk yrd.lariyla görüşerek bu konu hakkinda gereken neyse yapacaklarını bildirdiler... Çünkü ağır vasıta ehliyeti olan şoförler yük dolu bir kaç kamyonla direksiyon sınavına girmişlerdi.. Tabiiki her personel girmedi.. sorunda buydu.. Sendikada üstüne düşen görevi yerine getirmedi .. Sendikanın ve ye.pa sirketinin sayesinde mevzular sorunlar farklı boyutlara geldi... Geçmiş gün öğleden sonra telefonum çaldı.. Arayan ye.pa şirketinin personeli benim saat 15.30 da ye.pa şirketinde bulunmamı söylediler sebebini sordum bilmiyoruz Gelince öğrenirsiniz dediler .. Şirkete gittiğimde adima yazılmış kendi isteğimle görev yerimin değişmesini istiyorum diye dilekçe hazırlamışlar ben böyle bir talepte bulunmadım dedim. Gitmek istemediğimi beni değil gidecek personelleri gönderin dedim . Ben işimi fazlasıyla yapıyorum oda bana konunun sendikanın ve başkanların şirket md.nün bilgisi olduğu söyledi bende dilekçeyi alarak ye.pa şirketinin md.nün kapısını çalarak müsade isteyerek odasına girdim Odada sendika şb bşk ı ve sendika yetkilileri vardı. Konuyu baştan sona herşeyi anlattım haklisin olmasi gerekende budur dediler Bana dedikleri git temizlik islerine git beğenmezsen tekrar yerini degistiririz 3ay deneme süren var dediler bende gitmek istemediğimi beyan ettim onlarda gitmezsen disipline sevk edilirsin başkanların vermiş olduğu emri talimatlari yerine getirmediğin için iş hakkın fesh edilir dediler.. Bende neyi fesh ediyorsun ne başkanından bahşediyorsunuz ne amaçla görev yerim değişiyor dedim onlarda tamam Ali her hangi bir sorun yok bizlerde zor durumda kalmayalım gerisini bize bırak dediler Bu konuların başkanların haberi var konunuzda halısınız dediler ... Mecburen çocuklarımın rızkı için ekmeğimiz için temizlik işleri müdürlüğüne göreve başladım göreve başladığım süre zarfında 5.5 ay sonra is hakkımı fesh ettiler.. Bende böyle bir mağdurlardan biriyim Yenimahalle bld. sinde DİSK sendikası var bu sendika işçilerden her ay bir günlük yevmiyesini alır fakat işçinin hiç bir sorunuyla ilgilenmez çünkü bu insanlar ay dolsun cebimiz dolsun günümüz gün olsun derdindeler... 19 07 2018 tarihinde hiç bir sebeb yokken kavga döğüş hırsızlık yüz kızartıcı hiç bir mevzu yokken sadece hakkımızı aramak ... sendikadan işini yapmasını istedik istediğimiz konu ise belediyede referanslarını kullanıp bizlerden fazla maaş alan personeller işe gelmeden her ay maaş alan personeller ağır vasıta ehliyeti olup kamyon su tankeri ve benzeri ağır araçlara cikmayanlari başkan ve başkan yrd.larina bildirip gerekenin yapılmasını talep etik ancak bu bildirdiğimiz işe gelmeyenler Ağır vasıta ehliyeti olup araç kullanmasını bilmeyen personeller referanslarını bşk ve bşk yrd.larina gönderek işlerini yürüttüler sendikada güçlü kimse onun yanında yer alarak bizleri harcadılar... Yeni birin yerimiz temizlik işleri md.lüğüydü Orada iki ay harfiyat kamyona verdiler 1ay yıllık izinimi kullandım Daha sonra kiralık olan GINTEM şti ne tekrar görevlendirme imzalatıp yer değişikliği yaptılar. Gintemde yıkanan çöp arabalarını garaja götürüyordum 200m yürüyerek geri geliyordum yada yıkanacak çöp arabalarını yıkamaya getiriyordum yetmedi .. Bu seferde çöp arabalarına çıkmaya başladım.. .görevlendirme dilekçesinde Sabah 06.30 da ise başlama Akşam 15.30 bitis ostim çeşmenin çöpünü alıyordum ... Sabah 05.50 ise başlayıp istirahat yok Öğle yemek istirahati yok işin bitiş saati 14.40 15.00 15.15 buna benzer saatlerde işim bitiyordu.. Bu konuyu gintemin şirket müdürüne bizzat bildirdim... Ali bizim çalışma düzenimiz bu dedi Bende müdürüm ben yenimahalle bld.sinin Ye-pa personeliyim bizim sendikamız.ve sendikal haklarımız var burada çalışma düzenlerine uymuyorsunuz benim hiç bir istiraatim yok bu fazla çalışmalarımi bana mesai olarak iyade edin dedim nasıl olacak dedi ye-pa şti arayın maaşıma eklesinler.dedim tamam bakarız dediler. Bir daha müdürü görmedim bende bu konuyu görüşmek için bşk yardımcısı Erhan ARAS.ın yanına iki hafta boyunca dört sefer gittim bşk yrd. benimle görüşmek istemedi sendika yetkilileriyle tlf.la görüştüm. şube bşk niyla görüş dediler bir günde en az on beş sefer aradım beni aramadı..16 .25 de serviste msj.attim şb bşk nına Hayırdır bşk nim defalarca arıyorum küsmüyüz neden cevap vermiyorsun Anlaşıldı bir daha aramayız dedim. Her ay.bir günlük yevmiyemizi kesen DİSK sendikanın işçiye verdiği değer bu Daha sonra tek çare sosyal medyada Yenimahalle belediyesinin adaletsizliğini Haktan hukuktan emekten demokrasiden doğruluktan dürüstlükten işçi haklarından Bahseden yenimahalle bld.sinin Müdürlerin adaletsizliği işçi ayırımı yaptıklarını referanslarını kullanıp işe gelmeden maaş alanları bağzı işçilerin sürekli ezildiğini sendikanın görevini yapmadığını sosyal medyada paylaştım.. Daha sonra şirket tutanak tutmuş vay efendim çöp arabasıyla hız yapıyormuşum trafiği zor durumda bırakıyormuşum bunun için disipline sevk ettiler.. Disipline çıktım aynı şekilde çöp arabasıyla hız yaptığımı trafiği zor durunda bıraktığımi söylediler bende bu çöp arabası 90 km.hizdan yukarı çıkmaz ayrıca bu aracın kapasitesi 8 ton ben bu araca günlük ortalama 12 tonla 15 ton çöp alıyorum dedim.. ceza yememişim radara girmemişim kaza yapmamişim sikayet yok zaten cezaları biz ödüyoruz ilk defa tutanak tutup IS hakkımı fesh etmeye çalışıyorlar Ye.pa şti müdürü sosyal medya niye böyle bir şey yaptınız dedi bende Hakkım olanı almak istiyorum dedim Defalarca bşk yrd cısını sendikayı ve siz ye.pa şti görevlilerini aramamıza rağmen hiç kimseden yardım bulamadım son çare buydu dedim. Onlarda bana sen belediyede saklı kalınması gereken bir olayı sosyal medyada paylaştığın için iş hakkını fesh ediyoruz dediler.. Bende belediyede saklı kalınması gereken bir olay varsa işinizi idareciliginizi üstünüze düşen görevleri Elinizi vijdaniniza koyup insan gibi yapmaniz dedim sendika bşk nına işınızi doğru düzgün yapmadiniz Her personel iş yerini iyi yada kötü eleştire bilir ben isim kullanmadan üstüne düşeni yaptım yapmamda gerekliydi aynı zamda belediye başkanıylaysa arkadaşım randevu talep ettiğini işlerinin yoğunluğundan dolayı görüşmediğini bildirdim hepinizin maksadı amacınız belli dedim.. gerekçesiz olarak görev yerimi değiştirip Belediyede kiralık bir şirkete görevlendirme olarak gönderip Fazla çalıştırıp haklarımı vermeyip siz sendika ve ye.pa sti olarak gorevinizi yapmayip beni zor durumda birakmak.. Çünkü bir deyimledee emsal teşkil ettiği düşünerek beni ortadan kaldırmak ve diğer işçilerin gözünü korkutmaktı .. Amaçları beni işten çıkarmaktı.. Evet dediklerini yaptılar mesailerimi vermediler mazeretsiz ve önelsiz olarak iş hakkım fesh edildi ... Daha sonra bu konuyu ertesi gün bld.bşknin daha önceki şoförü aynı zamanda bşk yrd.larininda şoförlüğünü yapan bir arkadaşım bld.baskanı Fethi YAŞAR ın nazim hikmet kültür merkezinde olduğunu bu konuların kendisine bildirirsek daha iyi olacağını söyledi bende arkadaşımla birlikte nâzım hikmet kültür merkezine giderek misafirlerinin yanında bu düzensizliği anlattım misafirlerinde bld.müd ve daha önce bld.de görev almış emekli personeller olan biten her seyi anlattim Bana dediği şu kelime oldu bu müdürleri göreve ben getirdim dedi onlar beni temsil ediyor dedi Bende kendisine baskanım siz bu belediyeyi bir kac müdürle kazanmadınız bizlerde bu belediyenin hem seçmeniyiz hemde personeliyiz dedim bizleride işe siz aldiniz bizlerde işçiler bütün personel sizi temsil ediyoruz ben ve benim gibi bir çok işçi mağdur ve bizleri de işe alan sizlersiniz dedim fethi baskanda bu konuşmalarını dinledikten sonra bana niye gelmediniz dedi bende sizinle randevu talebinde bulunduk islerinizin yoğunluğu nedeniyle randevunuz gerçekleşmedi bize haber vereceklerini söylediler bu konu hakkinda bsk yrd.cisi Erhan ARAS la görüşmek istedim benimle görüşmek istemedi dedim fethi bşk da tamam git işinize devam edin dedi ben müdürlerle konuşurum dedi Bende sayın bşk nima beni karşısına alıp göstermiş olduğu yakınlığına erdemliğine karşılık teşekkür ettim ve odadan ayrıldım... Bir çok arkadaşım beni arayıp güzel bir hareket yaptığımı bundan sonra herkezin rahat edeceğini söyleyip bana tesekur ettiler büyük bir iş başardık dediler.sabah aynı saatte işe başladım akşama kadar çalıştım bir sonraki gün tekrar işe gittim görevime devam ettim .. Öğleye yakın 11.10 da evime noterden tebligat gelmiş İş hakkımın fesh edildi diye düşüne biliyormusunuz Ankarada yenimahalle belediyesinde Haktan hukuktan emekten adaletten demokrasiden doğruluktan dürüstlükten işçi haklarından Bahseden yenimahalle belediyesinin başkanlarının ve yöneticilerinin ayrica disk sendikacılar ınin ekmeğinin peşinde olan çoluğunun çocuğunun rızkını kazanmaya çalışan bir şirket işçisinin ne mazeretlerden dolayı işten çıkarmak için uydurdukları gerekcesiz bahaneleri .... YAZIKLAR OLSUN BUNLAR GİBİ BELEDİYEYE ..... İŞÇILER AY BAŞINDA MAAŞINI ALMADAN BANKA MATİKTEN PARASINI CEBİNE KOYMADAN HER AY BAŞINDA BİR GÜNLÜK IŞÇİNİN YEVMİYESİNİ ALAN SENDIKALARADA ŞAHSIMA BENDEN KESTİKLERİ PARALARIM HARAM ZIKIKM OLSUM BU ŞEKİLDE SENDİKACILIK YAPANLARA BENİM GİBİ BIR ÇOK IŞÇILER MAĞDUR OLMUŞTUR IŞ HAKKI FESH EDILMİŞTİR ADALETİN OLMADIĞI YERDE DÜZEN OLMAZ
SON EKLENEN HABERLER