SON EKLENENLER

Geylan: Gelin 24 Kasım’da yapılacak 15 bin atamayı 40 bine çıkarın!

Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Bengü Türk Tv’de yayınlanan Söz Hakkı programının canlı yayın konuğu oldu. Sözlerine, Azerbaycan’dan Türkiye’ye gelmek üzere havalanan askeri kargo uçağının düşmesi sonucu 20 askerimizin şehit olmasından duyduğu derin üzüntüyü dile getirerek başlayan Geylan, “Milletimizin başı sağ olsun. Şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet; ailelerine, yakınlarına ve aziz milletimize baş sağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.
12 Kasım 2025 16:13

Gelin 24 Kasım’da yapılacak 15 bin atamayı 40 bine çıkarın!

Öğretmen atamalarının yetersizliğine dikkat çeken Geylan, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde yapılacak 15 bin öğretmen atama sayısının 40 bine çıkarılmasını önerdi. Türk Eğitim Sen olarak 9 Kasım’da ataması yapılmayan öğretmenler ile birlikte Ankara’da eylem yaptıklarını hatırlatan Geylan, “O kadar üzüldüm ki… Birçok genç meslektaşımla konuştum; İçlerinden birisi, ‘On binlerce adayla yarıştık. Türkiye 37.’si oldum. Ancak edebiyat branşında atamam yapılmadı’ dedi. Çünkü 2024 KPSS sonuçlarına göre yapılan öğretmen atamalarında edebiyattan yalnızca 29 kişi, tarihten 28 kişi, biyolojiden 27 kişi, Almancadan 23 kişi, coğrafyadan 37 kişi, felsefeden ise 41 kişi atandı. Düşünün; on binlerce aday arasından ilk 30’a, ilk 50’ye, ilk 100’e girmiş olsanız bile atamanız yapılmıyor. Bu çocuklar daha ne yapsın? Daha nasıl bir başarı göstermeliler ki atamaya hak kazansınlar?” diye konuştu.

Sayın Cumhurbaşkanına 15 bin atama sayısının artırılması için talepte bulunan Geylan, “Bu arkadaşlarımızın yaşadığı mağduriyet gerçekten içler acısı. Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum: 15 bin atama elbette kıymetlidir ama çok yetersizdir. Gelin, KPSS’de derece yapmış, yüksek başarı göstermiş bu gençlerimize ek atama hakkı tanıyın. 24 Kasım’da yapılacak törende 15 bin öğretmenimizin görev yerleri açıklanacak. Sayın Cumhurbaşkanım, bu gençlerin ve ailelerinin haklı feryadına kayıtsız kalmayın. 24 Kasım’da yapacağınız 15 bin atamayı 40 bine çıkarın! Böylece büyük emek vererek, KPSS’de derece yapmış gençlerimizin mağduriyetini bir nebze olsun giderelim” diye konuştu.

Yeni bir tedbir alınmazsa 2026 yılında hiçbir öğretmen göreve başlayamayacak!

2025 yılında AGS’ye giren adayların da mağduriyet yaşadığını belirten Geylan, “Onlara sadece 10 bin kontenjan ayrıldı. Üstelik bu arkadaşlarımızın Milli Eğitim Akademisindeki eğitim süreci henüz başlamadı. Bu öğretmenlerimiz, bugün Milli Eğitim Akademisindeki eğitimlerine başlamış olsalar dahi en erken 2027 yılının Eylül ayında göreve başlayabileceklerdir. Çünkü yaklaşık 14 ay sürecek eğitimlerini tamamlamaları gerekiyor. Bu ne anlama geliyor biliyor musunuz? Yeni bir tedbir alınmazsa 2026 yılında hiçbir öğretmen göreve başlayamayacak demektir. Bu durum ciddi bir sorundur. Çünkü bugün yalnızca ataması yapılmayan öğretmen sorunu değil, aynı zamanda öğretmen ataması yapılmama sorunu da yaşamaktayız.” şeklinde konuştu.

Gelin, bu gençleri yargı süreciyle yıpratmayın. Ek atama hakkı tanıyın.

2023 KPSS’de ilk 20 bine girerek büyük bir başarı göstermesine rağmen mülakatta elenip atama hakları ellerinden alınan 1.611 gencimize de dikkat çeken Geylan, “Bu gençlerimiz sınavda başarı gösterdiler, ilk 20 bine girerek atanmaya hak kazandılar; ancak mülakat sürecinde hakları gasp edildi. Milli Eğitim Bakanlığı’na defalarca çağrıda bulundum: ‘Bu 1611 arkadaşımıza ilave ek atama hakkı verelim’ dedim. Sendikamızın da destek verdiği birçok davada, bu arkadaşlarımız yargı önünde haklarını kazandılar. Gelin, bu gençleri yargı süreciyle yıpratmayın. Sınavda başarılı olmuş, emek vermiş bu gençlerimize ek atama hakkı tanıyın ve mağduriyeti giderin. Unutmayalım, bu bir vebaldir, bu bir kul hakkıdır” diye konuştu.

Söz değil icraat zamanı. 24 Kasım’da taleplerimiz karşılanmalıdır.

“Söz değil, icraat zamanı” diyen Genel Başkanımız Talip Geylan, öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde artık somut adımlar beklediğini vurguladı.
Bu noktada, Genel Başkan Geylan, Türk Eğitim Sen’in öncelikli taleplerinden bazılarını şu şekilde sıraladı:

“Öğretmenlerimize 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde bir maaş ikramiye verilmelidir.

Tüm kamu çalışanlarının olduğu gibi, öğretmenlerimizin de ciddi ekonomik sorunları var. Bu sorunların giderilmesine yönelik somut adımlar atılmalı, gerekli tedbirler bir an önce hayata geçirilmelidir. Ek zam ve maaşlara refah payı eklenmesi temel taleplerimizdir.

Bugün bir saatlik ek ders ücretiyle yalnızca dört simit alınabiliyor. Oysa yarım günlüğüne bir musluk ustası çağırdığınızda 2.000 TL yevmiye ödüyorsunuz. Öğretmenin emeğinin gerçek karşılığı ödenmelidir.

Tüm öğretmenler kadrolu olarak istihdam edilmelidir. Öğretmenin ücretlisi, sözleşmelisi olmaz! Kamuda aynı işi yapanlar farklı statüde istihdam edilemez! Bu nedenle, tüm sözleşmeli öğretmenler kadroya alınmalı, ücretli öğretmenlik tamamen kaldırılmalıdır.

Anayasamızın temel hükümlerinden biri de aile bütünlüğünü korumaktır. Aile birliğini sağlamamanın hiçbir gerekçesi meşru değildir. Bu noktada hem iller arası hem de il içi tayinlerde, eş durumu nedeniyle mağdur olan hiçbir öğretmenimiz kalmamalıdır. Bu, hem insani hem vicdani bir sorumluluktur; aynı zamanda Anayasa’nın kamu yönetimine yüklediği bir görev ve vebaldir.

Öğretmenlerimizin itibarını koruyacak tedbirler alınmalıdır. Örneğin, CİMER uygulaması…
CİMER, kamu yönetiminin vatandaşlara kamu hizmetlerinin denetimi konusunda sunduğu önemli bir imkândır. Ancak, bugün iki satır mesnetsiz bir ifadeyle yapılan başvurular, öğretmenlerimizden savunma istenmesine yol açmaktadır. Bu durumu kabul etmiyoruz. CİMER’e yapılan başvurular sembolik de olsa bir ücrete tabi tutulmalıdır.
Ayrıca, dayanağı olmayan, asılsız başvurular için başvuru sahipleri hakkında hem idari, hem mali, hem de cezai yaptırımlar uygulanmalıdır. CİMER, kamu hizmetinin bir denetim aracı olmaktan çıkıp, kamu çalışanlarının başında Demokles’in kılıcı gibi durmamalıdır.

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda eğitimcilere yönelik şiddet olaylarına verilen cezaların%50 oranında artırılması, Türk Eğitim-Sen’in uzun yıllardır dile getirdiği taleplerden biridir. Kanunda bu düzenleme yer almasına rağmen uygulamada halen yetersizlikler bulunmaktadır. Ne yazık ki okullarımızda öğretmenlere yönelik şiddet olayları devam etmektedir. Bu nedenle, şiddet olaylarına karşı yaptırımlar tavizsiz bir şekilde uygulanmalıdır.

Yönetici atamaları, başarıyı, liyakati ve ehliyeti esas almalı; referans ve iltimas değil, adalet belirleyici olmalıdır.

MEB Yönetici Atama Yönetmeliği’nde yapılması planlanan değişiklikler ile ilgili çalışmaların sürdüğünü dile getiren Genel Başkan Talip Geylan, “Sizlerin aracılığıyla MEB’e bir kez daha sesleniyorum: Tüm atamalar, ehliyet, liyakat ve adalet ilkeleri doğrultusunda yürütülmelidir. Proje okulları da dahil olmak üzere tüm yönetici atamaları yazılı sınav esasına dayanmalıdır” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konudaki çalışmasını bir an önce tamamlamasını ve eğitim camiasının tüm paydaşlarıyla paylaşmasını da isteyen Geylan, sözlerini şöyle sürdürdü: Dönemin Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, bir programda şu ifadeyi kullanmıştı: ‘Kabe’nin anahtarını liyakatli olduğu için gayrimüslime veren bir medeniyet, kenar mahalle okulunun anahtarını layık olana veremiyor; o hale geldik.’ Kendisine bu öz eleştirisinden dolayı teşekkür ediyorum. Ancak bu söz, aynı zamanda çok büyük bir kusurun itirafıdır. Bir kamu yöneticisinin sadakat göstereceği tek merci devlettir. Devletin dışında herhangi bir yapıya, gruba veya mahfile sadakat gösteren kişi devletin memuru olamaz. Yönetici atamaları, başarıyı, liyakati ve ehliyeti esas almalı; referans ve iltimas değil, adalet belirleyici olmalıdır.”

Proje okullarının sınavla öğrenci alan, nitelikli eğitim kurumları olduğuna vurgu yapan Geylan, ne yazık ki bugün bu okullara yönetici atanırken objektif kriterlerin değil, tamamen keyfî uygulamaların hakim olduğunu söyledi. Bu okullar da dahil olmak üzere tüm yönetici atamalarının yazılı sınav başarısına göre yapılması gerektiğinin altını çizen Geylan, “Aksi halde, bunun ceremesini hep birlikte çekiyoruz. Cumhurbaşkanımız da defalarca ifade etti: ‘Biz birçok alanda güzel işler yaptık ama eğitimde istediğimiz hedeflere ulaşamadık.’ Bu tespit son derece doğrudur ve en önemli nedeni liyakatsizliktir. Türk Eğitim-Sen olarak biz diyoruz ki: Bir okul, müdürü kadar okuldur. Eğer liyakatli, yetkin ve donanımlı yöneticiler atayamıyorsanız, en nitelikli öğretmenleri bile o okula verseniz istediğiniz başarıyı elde edemezsiniz. Son günlerde bir yönetici atama yönetmeliği taslağı basına yansıdı. Türk Eğitim Sen olarak bu konuda görüşlerimizi paylaştık. Bu hususta Milli Eğitim Bakanlığı’na düşen görev; liyakati esas alan, kişisel inisiyatifleri sonlandıran, adalet zemininde yürütülen bir yönetici atama sistemini tavizsiz şekilde hayata geçirmektir” diye konuştu.

Tedbir alınmazsa MEB, yönetici ve müfettiş bulamama sorunuyla karşı karşıya kalacak.

Milli Eğitim Bakanlığı’nda görev yapan şube müdürleri, ilçe müdürleri, il müdür yardımcıları ve eğitim müfettişlerinin görevlerinin niteliği ile mütenasip bir aylık ücrete sahip olmadığına dikkat çeken Geylan, “Şayet tedbir alınmazsa MEB, yönetici ve müfettiş bulamama sorunuyla karşı karşıya kalacak” dedi.

Türk bilim hayatının geleceği için akademik zam yapılmalıdır.

Üniversitelerle ilgili de önemli açıklamalar yapan Genel Başkan, akademik zam konusunu gündeme getirdi. Lisans düzeyinde akademik başarıya sahip en başarılı öğrencilerimizin, ekonomik koşullar nedeniyle genellikle akademisyenliği tercih etmediğini söyleyen Geylan, bunun yerine, daha yüksek gelir imkânı sunan meslekleri seçtiklerini bildirdi. Geylan, bu durumun, Türk akademisinin geleceği açısından önemli bir zafiyet oluşturduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Oysaki Türk akademisinin gelişimi için, lisans düzeyinde akademik başarısı yüksek öğrencilerimizin bilim insanlığını meslek olarak tercih etmesi beklenir. Bu nedenle, akademik zam talebimizi dile getirirken, akademisyenlerimizin mevcut ekonomik sorunlarının giderilmesini elbette talep ediyoruz. Ancak bundan da önemlisi, Türk akademisinin geleceğini güvence altına almak ve riske etmemek için hükümetin akademik zam konusunda ivedilikle gerekli tedbirleri almasıdır.”

SENDİKA BÜLTENİ

SENDİKA HABERLERİ SAYFASINI
YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
SON EKLENEN HABERLER