SON EKLENENLER

Metal işçileri yeni yılı grevle karşılıyor: ‘Bu saatten sonra MESS bize gelecek’

Birleşik Metal-İş üyesi metal işçilerinin grevi sürüyor. Yeni yılı grevle karşılayan metal işçileri, “Yoksulluk dayatanlara karşı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” diyor.
31 Aralık 2024 14:08

Hak gasplarının, zorbalığın, yasakların, umudu kesmenin salık verildiği karanlık bir yılda; bir arada olmanın, birbirine, emeğine, hakkına ve geleceğine sahip çıkmanın neyi değiştireceğini gösteren mücadeleler de sürüyor. Grev çadırlarında seneyi uğurlayıp yeni bir yılın ilk aydınlığını karşılayan metal işçileri, “Böyle gelmiş böyle gitmez” diyerek hak gasplarına, yoksulluk dayatmasına karşı mücadelelerini sürdüreceklerini söylüyor.

Gebze’deki Green Transfo ve GE Grid Solutions işçilerinin grevi ateşin sönmediği, yağmurun dinmediği, dayanışma ziyaretlerinin birbirini takip ettiği bir gecede devam ediyor.

DİĞER İŞÇİLER DE ZİYARET EDİYOR

MESS’e bağlı, Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu GE Grid Solutions işçilerinin çadırında bekleyen işçiler, lavabo ve elektrik ihtiyaçlarını zorlu şartlarla sağlıyor. Hava oldukça soğuk. İşçiler ateşin başında ellerini ısıtırken, sırtları donuyor, sırtlarını ısıtırken diğer tarafları soğukla cebelleşiyor. İşçilerin deyimine göre; patron “Daha fazla dayanamazlar” diye düşünürken işçiler ise her güne daha kararlı hazırlanıyor. Direnişlerinin 19’uncu günündeler. Yoldan geçerken direniş çadırını gören MNG Kargo işçileri giriyor içeriye. İçerideki işçileri selamlayıp, işçilerin ellerini sıkıyorlar tek tek. “Geçiyorduk gördük, tebrik ediyoruz. Sizden yanayız. Bugün buraya yarın bizlere. Yalnız değilsiniz, sizinleyiz, hazırlıksız eli boş geldik, telafi edeceğiz, yine geleceğiz” deyip bir çay içip ayrılıyorlar. Direnişteki işçiler bu ziyaretten çok memnun oluyorlar.

EMEKLİ AYLIĞI YETMİYOR, ÇALIŞIYORLAR

28 yıldır burada çalışan Ramazan Güner ile sohbet ediyoruz. Kendisi emekli olmasına rağmen hâlâ çalışıyor. “Ben almış olduğum tazminatla hiçbir şey yapamadım. İhtiyacım var ki çalışıyorum. Benim iki çocuğum var; daha düğün yapacağım, tek başlarına yapma imkanları yok. Gelinen noktada hayat pahalılığı çalışmaya zorluyor. Kimsenin kara kaşı, kara gözü için değil” diyor.

Güner, kendilerine dayatılan MESS teklifine oldukça tepkili, “Yeni yılı, bu karda kışta zor koşullarda, ekmeğimizin peşinde tüm arkadaşlarımızla dayanışma ve birlik beraberlik içinde karşılıyoruz. Biz irademizi ortaya koyduk. Biz teklifimizi ortaya koyduk, bu saatten sonra MESS bize gelecek, kabul edilemez bir yaklaşımı var” diyor.

Grev yasağına tepki gösteren Ramazan, “Hükümet işverenle ortak hareket ediyor. AK Parti hükümeti bunu daha önce dört kez yaptı bize, grevimizi yasakladılar. Çoluk çocuğumuzun hakkını yiyenler, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenler zengini daha çok zengin yapıyor. Bu sömürüye teslim olmayacağız, sonuna kadar gideceğiz. Biz davamızda haklıyız. Gururluyum, umutluyum, sonuna kadar biz kazanacağız” diyor ve ekliyor: “Hükümet geldiğinden beri daima zenginin yanında oldu, bizi de bu hallere düşürdü. Seçim zamanı herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. Bugün burada beni böyle konuşturuyorlarsa demek ki kendi eksiklikleri…”

"BU SEFALET HEPİMİZE DOKUNUYOR"

5 yıllık İşçi Aşkın Yavuz, “Hükümetin baskısı, patronun tutumu bizi bu duruma mecbur bıraktı. Umuyorum ki 2025’te iyi bir sözleşmeye imza atacağız. Gece gündüz, kar kış yağmur demeden omuz omuza burada, işçi sınıfının sıkıntılarını, mücadelesini gözler önüne sermek için, çocuklarımızın geleceği için bu haklı mücadeleyi sürdüreceğiz” diyor…

Yavuz da “Benim eşim öğretmen, 2.5 yaşında bebeğimiz var. Şu an o da maaş alamıyor. Ben nasıl geçineyim? İkimizin ücreti bir yoksulluk sınırı etmiyor. Bizi sefalete mahkum ettiler. Burada soğukta yarı aç, yarı tok… Geçen akşam resmen yağmur suyu içimize işledi. Tenekenin başında ısınıyoruz, ön tarafımız ısınıyor, arka tarafımız donuyor. Bir o tarafa bir bu tarafa, dönme dolap gibi… Kolay değil ama yine de kazanacağız. Ben isterdim ki bugün bu koşullara karşı insan seli oluşturulsun. Bu sefalet hepimize dokunuyor” diyor.

"YARIN BENDEN OY İSTEMESİNLER"

Ülkedeki pek çok sorunun artık dayanılmaz safhaya geldiğini söyleyen Yavuz öfkeyle konuşuyor: “Benim oğlum MESEM’li. Aşçılık okuyor. Belediyenin sosyal tesisinde bütün gün garsonluk yapıp eve geldiğinde yığılıyor yatağa. 5 bin liraya çalıştırıyorlar çocuğu. Diğer taraftan; affedersiniz burada tuvaletimiz yoktu, İzmit Belediyesi getirdi. Bu hükümet yarın gelip benden oy isteyecek. Bir oy değil onlara şuradaki peçetemi bile vermem...”

"221 İŞÇİNİN ONAYLADIĞI BİR TEKLİFLE İŞBAŞI YAPARIZ"

Bir diğer durağımız MESS’ten ayrılan Green Transfo. Grevin 7’nci günü bugün. Birleşik Metal-İş üyesi işçiler yüzde 125 zam talep ediyor. Grevleri şimdilik yasak kapsamında değil. İş Yeri Baştemsilcisi Savaş Sümbül, patronun grevi sonlandırmak istediğini ancak kendi taleplerinden geri adım atmayacaklarını söylüyor. Hitachi’deki anlaşmayı hatırlatıyor: “Hitachi anlaşmasında bir çıta belirlendi aslında. İşverenler de bu rakamı baz alacak. Yorumumuz bu şekilde. Ancak biz o rakamı kabul etmeyeceğimizi kendi iş yerimiz için söyledik. Bize işveren resmi olarak Hitachi teklifini vermedi ama sorduğunda, bu rakamı kabul etmeyeceğimizi söyledik. Biz emeğimizin karşılığını istiyoruz, ekmeğimizi bir dilim artırmak istiyoruz. Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz.”

Daha önce kendilerinin de grevlerinin yasaklandığını ancak yasağa rağmen sürdürdüklerini hatırlatan Sümbül bu süreçte de baskı karşısında mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini söylüyor: “Masada, işçilerin kabul etmediği bir teklife imza atmayacağız. Burada 221 işçinin onaylayacağı bir teklifle ancak işimizin başına geçeriz. Grevimiz yasaklansa da bu yasağı tanımayacağız, 221 kişi kapı önüne çıktık içeriye de 221 işçi olarak gireceğiz. İşverenin baskıları tehditleri dayatmalarıyla içeriye girmeyeceğiz. Bu birliktelik, bu emek mücadelesi devam etmeli. Bu ülkeyi işçiler yönetmeli. Yönetimde işçiler olmalı. Emek mücadelesini de her alanda vermeliyiz.”

Grevdeki diğer fabrikadaki işçilerle dayanışma içinde olduklarını, sık sık birbirlerini ziyaret ettiklerini söyleyen Sümbül, “Bu ziyaretler grevdeki işçilerin mücadelesini yeşertiyor. Güç veriyor. Bu süreci omuz omuza yürüteceğiz” diyor.

"BU ATEŞ SÖNMEYECEK"

Grevdeki bir diğer işçi; 13 yıldır çalışan Mustafa Yaşar. Yaşar, “Haklarımızı almadan içeriye girmeyeceğiz. Yaşam kalitemiz normal seviyeye gelsin diye uğraşıyoruz. Bir nebze yoksulluk sınırına erişelim istiyoruz. Biz hakkımızı burada sonuna kadar arayacağız” diyor.

17 yıllık İşçi Fatih de şunları söylüyor: “Dışarıda hayat çok zor. İnsanca yaşam için bu soğukta, kış gününde, çocuklarımızın geleceği için mücadele ediyoruz. Başaracağız, buna inanıyoruz. Bu sözleşme bizim istediğimiz şekilde sonuçlanacak. Bu bir gün de olur on gün de olur fark etmez. Bizim istediğimiz gibi bitmesi için de bu ateş hiç sönmeyecek.”

GREVİN ÖĞRETTİĞİ BİRLİK

4 yıllık İşçi Keremcan Şahin de grev yasaklarını eleştiriyor: “Devletin patronun yanında değil işçilerin yanında olması lazım. Bu devleti kalkındıran işçiler. Bu yasaklarla patronların eline koz veriyorlar. İşçiyi mağdur ediyorlar. Biz bu soğukta hakkımız için mücadele ediyoruz. Ailemizle bir yere gittiğimizde çay alırken bile düşünür duruma geldik, hesabı ödeyebilir miyiz diye… Yetemediğimizde evde tartışmalar başlıyor.”

Grev, direniş, mücadele… Bu yıl işçiler edindikleri deneyimlerle çok şey öğrendiğini aktarıyor… Keremcan Şahin “Ben genç bir işçiyim, 24 yaşındayım. Bu grev çadırında çok şey öğrendik. Dayanışmayı, birlik beraberliği burada gördüm. 221 kişi, bir orduya bedel burada” derken Fatih, “Bu çadırda birlik beraberliği öğreniyoruz, omuz omuza vererek güçlü olduğumuzu gösteriyoruz” diyor. Çetin de “Burada bir amaç uğruna omuz omuza hakkımızı arıyoruz. Aile olduk burada. Birine karşı nasıl birlikte dimdik durulur, onu öğrendik” diyor.

Savaş Sümbül de şöyle diyor: “Biz bu çadırda sahip çıkmayı, sorgulamayı, eleştirmeyi de öğreniyoruz. Biri çay yapıyor, biri sofrayı topluyor, biri orayı süpürüyor. Arkadaşlar her sabah hangi eksiği tamamlayabiliriz diye uğraşıyor, bu çok önemli. Bu grevde edindiğimiz bilinç yarın fabrikaya girdiğimizde daha yüksek safhada olacak inanıyoruz.”

"BUGÜN BİR GENEL GREV OLSA…"

Grev alanlarında işçiler, kendi mücadelelerinin nasıl büyüyeceği, nasıl devam edeceği yönünde de tartışmaları da sürdürüyor. GE Grid Solutions İşçisi Ramazan, bugünkü koşullar karşısında bir genel grev olması gerektiğini söylüyor: “Genel grev olursa o zaman hak ettiğimizi alabiliriz. Düşünebiliyor musun; öğretmenler, kamu binaları, otobüsler, uçaklar… Hizmet eden biziz. Herkes bir şey yaptığı zaman muvaffak olabiliriz. Ben istiyorum ki huzurlu, refah düzeyi yüksek bir Türkiye olsun. Anne babalar, eşler evlerine daha neşeli huzurlu gitsin.”

Green Transfo’dan Savaş Sümbül de “Bugün asgari ücret açıklandığında, daha öncesinde genel grev kararı alınmış, yapılmış, planlanmış olsaydı bu asgari ücret bugün böyle açıklanmayacaktı. İşçilerin artık bir yerden başkaldırması gerekiyor. Bugün grev yasaklanıyor, diğer konfederasyonlardan hiçbir açıklama itiraz yok. Birlik olunmalı, bir genel grev olmalı, çünkü ülkenin gidişatı hiç iyi değil, bunu da tartışıyoruz. Buradan sokağa yaymak da bu işçi sınıfının elinde. Bu sürecin sonunda kazanan biz olacağız” diyor.

EVRENSEL

SENDİKA HABERLERİ SAYFASINI
YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
SON EKLENEN HABERLER