Bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda MEB bütçesi görüşülüyor. Ne yazık ki 2025 yılı için planlanan bütçe ihtiyaçları karşılamaktan uzaktır!
MEB bütçesinin merkezi yönetim bütçesine oranı
2017: Yüzde 13,1
2018: Yüzde 12,1
2019: Yüzde 11,8
2020: Yüzde 11,4
2021: Yüzde 10,9
2022: Yüzde 10,7
2023: Yüzde 9,7
2024: Yüzde 9,9 ile her yıl azalırken
2025 yılında da 10,8 ile yine uluslararası standartların altında kaldı.
BÜTÇE ARTTIYSA OKULLARDA NEDEN HİZMETLİ YOK?
Rakamsal olarak her yıl arttığı görülse de merkezi yönetim bütçesine oranı giderek azalmaktadır. Bütçenin çok büyük bir kısmı zorunlu personel giderlerine, mal ve hizmet alım giderlerine, sermaye giderlerine ayrılmaktadır. Bütçe içinde eğitime ayrılan payın yetersizliği okullarda hizmetli ve hijyen malzemelerinin bulunmaması, öğretmen atamalarının bir türlü açıklanamaması ile ortaya çıkmaktadır. Milli Eğitime ayrılan bütçenin genel bütçeye oranla en yüksek payın ayrıldığını söyleyenler okullarda hizmetli olmamasından dolayı hijyen sorununun öğrencilerimizin sağlığını tehdit ettiğini nasıl izah edecekler? Bunun için geçen yıla göre ayrılan pay artmış olsa da bu eğitimin ve eğitimcilerin sorunlarını çözmekten uzaktır.
BÜTÇE ÖĞRETMEN AÇIĞINI KAPATACAK ŞEKLİYLE ARTTIRILMALIDIR
Geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında 70 binin üzerinde ücretli öğretmen görev yapmıştır. MEB ek ders ücreti karşılığında görev yapanları yeni atamalara tercih etmiştir. 100 binin üzerinde öğretmen açığı varken itirazlarımıza rağmen mülakata alınarak atama bekleyen 20 bin öğretmen hala atanmamıştır. Bu tablonun değişmesi için MEB öğretmen ihtiyacı kadar atama planlaması yapmalı ve bütçede buna pay ayrılmasını sağlamalıdır.
ÖĞRENCİ SAYISINA GÖRE DEVLET OKULLARINA BÜTÇE AKTARILMALI
Okullarımız kendi ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Okulların büyük çoğunluğunda yardımcı hizmetli sorunu var. Kadrolu çalışanı bulunmayan okullar güvenlik ve temizlik işlerini yapamıyor. Okulların açılmasının üzerinden bir aydan fazla geçmesine rağmen okullar hijyen sorunu ile uğraşmaktadır. Okul müdürleri çaresizlik içinde velilerle karşı karşıya gelmektedir. MEB, devlet okullarına öğrenci sayısına göre ödenek göndermeli, bütçeden bunun için gerekli paylar ayrılmalıdır.
EĞİTİME VERİLEN ÖNEM SÖZLE DEĞİL UYGULAMA İLE OLUR
Eğitime ayrılan kaynak ana giderleri karşılamaktan bile uzak olunca eğitimcilerin kazançları enflasyon ve vergi dilimleri ile yıldan yıla erimektedir. Artan ev kiraları, ulaşım bedelleri, yiyecek ve giyim harcamaları eğitime ayrılan bütçenin ne kadar yetersiz olduğunun ispatıdır. Bu nedenledir ki eğitime, öğretmene, eğitim çalışanlarına, öğrencilerimize yapılan yatırımlar artırılmalıdır. Unutmayalım her şeyin tasarrufu olur ama eğitimin tasarrufu olmaz.
SENDİKA HABERLERİ SAYFASINI