SON EKLENENLER

Renault’da ‘Başkanı genel merkez belirleyecek’ dayatması

Renault’da delege seçimlerinde mevcut başkanın listesinin geride kalması, işçilerin değişim istediğini gösterirken, yönetimin genel merkez tarafından belirleneceği söylentisi güvensizlik yaratıyor.
14 Mart 2025 14:27

Türk Metal Emek Şubesinin 3. Olağan Genel Kurulunun tartışıldığı günlerde Renault işçileriyle birlikteyiz. Genel Kurul öncesi yayılan, “Sendika genel merkezinin ve patronun şube yönetimini belirlediği, seçime tek liste ile girileceği ve başkanın belirlendiği” şeklinde ‘dayatma’ boyutuna varan söylemleri konuşuyoruz. Bir Renault işçisi, sendika merkezinin “Başkan olacak” diye önlerine koyduğu ismi tanıdığını söylüyor. “Bir kötülüğünü görmedim. İyi insandır. Kastamonulu” diyerek devam ediyor. Masanın etrafındaki işçilerin, delege seçilen isimlerin büyük çoğunluğuyla iyi kötü tanışıklığı var. İşçiler neredeyse bütün delegelerin isimlerini “İyi insandır, şurada oturuyor, şuralı, çocuklarımız aynı okulda” gibi cümlelerle anarken, kenarda sessizce oturan bir işçinin “Biz birilerinin iyi olduğuna inanarak yaşamaya çalışıyoruz. Birilerinin kötü olmasından, göstere göstere kötülük yapmasından sıkıldık. İyi dediğimiz üç gün yaşıyor, kötüye zaten bir şey olmuyor” şeklindeki sözleri muhabbeti adeta bıçak gibi kesiyor.

Uzunca bir süre dikkatler dağılıyor. Kimisi saate, kimisi telefona bakıyor, kimisi masada duran gazeteye… Sessizliği “Delegelerden kötü dediğiniz biri var mı??” şeklindeki sorumuz bozuyor. Temkinli şekilde birbirlerine bakan işçiler, herkes tarafından yanlış yaptığı kabul edilmiş, yani ‘göstere göstere kötülük’ yapmış isimleri konuşmaya başlıyorlar. Kötü olduğu fikrinde ortaklaşılan isimle ilgili, en yaşlı işçi “O 2015’te en öndeydi. DİSK’e geçtiğimizde kıvırmaya başladı. Sonra Türk Metal’e geri dönünce, 2015’te yaktığı üye kartıyla geri geldi. Gemiyi hep ilk terk edenlerdendi” diyor.

‘İyiyi herkes sahipleniyor’

“Gemiyi ilk terk edenleri tanıyorsunuz ama herkes gemiyi terk etmedi mi??”

İşçilerden biri hafif sinirle karışık, “Borçlarımız, çocuklarımız, hayatlarımız var” deyince bir diğeri ona “Şimdi borçlarımız, çocuklarımız, hayatlarımız yok sanki. Sarı öküzü vermeseydik kaybetmeyecektik. Bugün bunları konuşmazdık, belki borçlu olmazdık” diye cevap veriyor. Yaşanan sorunlar, üzerlerinde oluşan baskı, sendikal bürokrasi ve fabrika yönetimi tarafından oynanan ayak oyunları, polisin fabrika önü ve fabrika içerisindeki müdahalesi dahil her şey uzunca konuşuluyor. Kişiler ve kişilerin olaylar içindeki tutumları tek tek değerlendiriliyor. Kenarda sessizce izleyen işçi “İyi yapılanı herkes sahipleniyor. Kötüyü duyunca şu yaptı, bu yaptı. Demek ki iyi olanı tek kişi yapamıyor” diyerek yine konuşmaların gidişatını değiştiriyor.

‘Delege seçiminde tepki ortaya çıktı ama dağınık’

Geçmişin deneyimiyle bugünü konuşuyoruz. İşçiler tek başlarına hareket ettiklerinde, sınıf çıkarı değil kişisel çıkarlar öne çıktığında, ortaya ‘hırs’, ‘rüşvet’, ‘koltuk kavgası’ ve daha birçok ‘kötülüğün’ çıktığını farklı örneklerle anlatıyor. Bugünün aslında dün yaşanan süreçlere çok benzediğini söylüyor Renault işçisi. “Dün birlik dağıldı. Yenilmeye başladık. Delege seçiminde tepki ortaya çıktı ama dağınık” diyerek bugünkü örgütsüzlüğe işaret ediyor. “Seçim olmayacaktı, yönetimi genel merkez belirleyecekti de neden delege seçtik??” diyerek sendikal bürokrasinin antidemokratik yöntemine sitem ediyor. Yakınmanın anlamsız olduğunu, en kenarda sessiz oturan işçi hatırlatıyor. Haliyle soruyu da ona yöneltmiş oluyoruz: “Bugün Renault işçisi ne yapmalı??”

‘Ne talep edilecek, nasıl alınacak??’

Önce tek tek isimlerden beklemeyi bırakmak gerektiğini, isimlere güvenmenin defalarca onları boşluğa düşürdüğünü anlatıyor. Birlikte hareket etmeye vurgu yaparak, “Şeffaf olacak her şey. O bunu yaptı, şu bunu dedi kavgası bir yere vardırmıyor. Arasındaki kavgayı bırakıp karşısındakiyle kavga edecek. Delegeler de kendisine oy verenlerin oylarına sahip çıkmalı” diye bitiriyor.

Fabrikada gün içinde işçilerin, delege işçilerden hesap sorduğunu belirten Renault işçisi, “Seçilenin ne yapacağını, hangi sorunu nasıl çözmeyi planladığını konuşmamız gerekiyor. Ne talep edilecek, nasıl alınacak, bunu planlamak gerekiyor. Biz hâlâ Ankara’dan haber bekliyoruz” diyerek tepki gösteriyor.

Diğer Renault işçisi de “Birlik olmadan olmuyor. Dağınık olursak istedikleri gibi çalıp istedikleri gibi oynatıyorlar. Önce birlik” diyor.

Delege seçimlerinde mevcut başkanın listesi geride kaldı

2015’teki “Metal Fırtına” sonrası 2017 yılında Oyak Renault iş yerinin şubesi olarak kurulan Türk Metal Emek Şubesinin, 15 Mart’ta yapılacak 3. Olağan Genel Kurulu öncesi fabrikalarda delege seçimleri yapıldı. 8 sandığın kurulduğu (160 delege) Oyak Renault Otomotiv Fabrikasında üç farklı listeden 560 aday çıktı. Seçimlere katılım oranı da yüzde 81 oldu. Delege seçimlerinde mevcut başkanın listesinin geride kalmış olması, işçilerin artık değişim istediğini de kanıtlar nitelikte iken, seçimlerden sonra fabrikada “Şube yönetimi ve başkan genel merkez tarafından belirlenecek” şeklinde söylentiler yayıldı.

EVRENSEL

SENDİKA HABERLERİ SAYFASINI
YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
SON EKLENEN HABERLER