Diyanet-Sen Hukuk Müşavirliğince takip edilen bir davada, Diyanet Sen üyesi personel ihtiyacına binaen naklen yerini değiştiren davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü işlemi Hatay 2. İdare Mahkemesi tarafından açıkça hukuka aykırı bulunarak yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Hatay 2. İdare Mahkemesi kararında “…Dava konusu olayda; idarece, dava konusu işlemin, … Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün 06.02.2023 ve 20.02.2023 tarihlerinde meydana gelen depremlerden sonra birçok çalışanın tayin olmaları ve emekliye ayrılmaları sebebiyle personel ihtiyacının doğduğuna ilişkin …….. tarih ve ……. sayılı işlemi üzerine kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek tesis edildiği, bunun yanında idarelerinin naklen atama konusunda takdir hakkı ve yetkisinin bulunduğu belirtilmiş ise de; savunma dilekçesinin ve Mahkememizin …… tarihli ara kararına cevaben davalı idarece sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; …… Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nde kaç harita teknikerinin görev yaptığı, kaç harita teknikerinin ihtiyaç fazlası olduğu hususunda herhangi bir bilgi verilmediği, davacı hakkında yapılmış herhangi bir soruşturma veya verilmiş disiplin cezası olmadığı, idarece davacının mesleki tecrübesine istinaden ……'a naklen atandığı ileri sürülse de …… Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün personel talebi konulu ……. tarih ve ……. sayılı işlemine istinaden …….'a sadece davacının atandığı görülmekle kamu hizmetinin daha etkin ve verimli şekilde görülmesi iradesi ve amacının ortaya konulamadığı, salt takdir yetkisi kullanılarak …… Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nde tekniker olarak görev yapan davacının, görevinden alınarak ……. Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne naklen atanmasına ilişkin tesis edilen dava konusu ……..tarih ve ……. karar numaralı "Olur" işleminde hukuka uygunluk görülmemiştir.…”demek suretiyle haksız cezayı iptal etmiştir.
Konu ile ilgili Hukuk Müşaviri Av. Hacı Muharrem Mankır “Naklen atama işlemlerinde mevzuat hükümleri her ne kadar idarelere takdir yetkisi tanımışsa da tanınan bu takdir yetkisi mutlak ve sınırsız olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tâbî bulunduğu, idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. Yine böyle bir dava sürecinde titiz takibimiz neticesinde Diyanet-Sen üyesinin karşı karşıya kaldığı hukuksuzluk sona erdirilmiştir.” Şeklinde açıklamada bulundu.