YALÇIN sözlerine şu şekilde devam etti:
Öğretmenin sınıfta öğrencisiyle birlikte yer alması ve mesleğin saygınlığının korunması temel hedef olmalıdır
Salgın sürecinde okulların açılması taleplerinin ne kadar doğru ve yerinde bir talep olduğunu gördüklerini belirten Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğitim çalışanlarının saygınlığına, toplumsal konumuna, meslekî yeterliliğine zarar verecek söz ve davranışlardan ısrarla kaçındık. Öğretmenin sınıfta öğrencisiyle birlikte yer alması ve mesleğin saygınlığının korunması temel hedefimiz oldu. Aradan geçen zaman bizim haklılığımızı bir kez daha ortaya koydu. Yüz yüze eğitime yeniden ara verilmiş olsa da toplum, en güvenli yerin okul olduğunu gördü.”
Öğretmenlik Meslek Kanunu ivedilikle çıkarılmalıdır
Yalçın, mesleğin hak ettiği şekilde tanımlanması, sosyal zeminde öğretmenlerin itibarının, haklarının korunması ve artırılması, yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat noktasındaki dağınıklığın giderilmesi için Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlerin statüsünü, toplumsal itibarını yükseltebilecek, haklarda kazanç sağlayacak, çalışma şartlarını iyileştirecek, şiddeti de önleyecek bir içerikle ivedilikle çıkarılması çağrısında bulundu.

Hakkaniyete uygun olmayan sözleşmeli öğretmenlik ve benzeri uygulamalara son verilmeli, atamalar kadrolu yapılmalıdır
Aileleri bölen, öğretmenin zihnini ailevi sorunlarla meşgul eden, aynı işi yapanlar arasında sosyal hiyerarşi üreten, hak ve ücretlerde haksızlıklara kapı aralayan, hakkaniyete uygun olmayan ve çalışma barışına halel getiren sözleşmeli öğretmenlik uygulamasıyla ve ucuz işçilikten farksız ücretli öğretmenliğe bir an önce son verilmesi gerektiğini vurgulayan Yalçın, “Kamu personel sisteminde kadrolu istihdam esas alınmalı, atamalar kadrolu yapılmalıdır” diye konuştu.

3600 ek gösterge vaadi, tüm eğitim çalışanlarını kapsayacak şekilde bir an evvel yerine getirilmelidir
3600 ek gösterge vaadinin üzerinden uzun bir zaman geçtiğini hatırlatan Yalçın, “Cumhurbaşkanlığı eylem planlarına yazılmışken hâlâ somut bir adım atılmamış olması eğitimcileri huzursuz etmektedir. 2023 Eğitim Vizyonu’nda da yer verilen 3600 ek gösterge sözü, tüm eğitim çalışanlarını kapsayacak şekilde ve bir an evvel yerine getirilmelidir” dedi.
Genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarının mali ve özlük hakları iyileştirilmelidir
Eğitimin, hizmetlisi, memuru, şefi ve öğretmeniyle bir bütün olduğuna dikkat çeken Yalçın, şunları söyledi: “Hizmetli, memur, şeflerimiz başta olmak üzere, tüm genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarının alın terinin karşılığı olarak mali ve özlük hakları iyileştirilmeli, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları düzenli olarak yapılmalıdır.”
.JPG)
İl içi yer değişikliğinde sıra tayini uygulanmalıdır
“Uzaktan eğitim sürecinde yöneticilerin ve öğretmenlerin üzerlerinde bulunan ders ve ek ders görevleri yapılmış sayılmalıdır” diyen Yalçın, “Öğretmenlerimizin il içi yer değişikliği taleplerinin, (mağduriyet oluşturmasını önlemek, adil ve hakkaniyete uygun bir şekilde yürütülmesini sağlamak üzere) tercihleri itibarıyla hizmet puanı üstünlüğüne göre sıraya konularak norm açığı oluştukça yer değişikliği taleplerinin bu sıraya göre karşılanması konularında Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde düzenleme yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.
.JPG)
Eğitim kurumu yöneticileri işveren vekili/işveren olarak sorumlu tutulmamalı, mali sorumlulukla karşı karşıya bırakılmamalıdır
Ali Yalçın, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı çerçevesinde eğitim kurumu yöneticilerinin işveren vekili/işveren olarak sorumlu tutulmalarını ve mali sorumlulukla karşı karşıya bırakılmalarını önleyecek bir düzenleme yapılmasının elzem olduğunu dile getirdi.
4688 sayılı Kanun’da bir değişikliğin zamanı gelmiştir
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun kamu görevlilerinin mali, sosyal, özlük haklarının ve çalışma şartlarından kaynaklanan sorunlarının toplu pazarlık masasında çözümü konusunda yetersiz kaldığının görüldüğünü söyleyen Yalçın, “Kamu görevlileri sendikacılığı; toplu sözleşme süreci, yasası, masası, kapsamı ve kazanımları bakımından sendikacılığın ideal kıstaslarıyla örtüşecek nitelikte, akıtılan terle uyumlu hâle getirilmelidir. Bu anlamda 4688 sayılı Kanun’da bir değişikliğin zamanı gelmiştir” şeklinde konuştu.

KPDK’nın altı başlık altında toplanmasını planlıyoruz
Aralık ayında gerçekleşmesi planlanan Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) toplantısında altı ana başlığın masaya geleceğini dile getiren Yalçın, “Birçok çeşidi bulunan sözleşmeliliğe, 26 çeşit özlük hakkı farkına ilişkin nitelikli bir sunum hazırlığı yapıyoruz. 4688 sayılı Kanun konusunu, kılık-kıyafet serbestisi, yardımcı hizmetlerin genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının tüm kamuda standart olarak yapılması, derece kademe ilerlemesindeki sınırın kaldırılması. KPDK’nın bu altı başlık altında toplanmasını planlıyoruz” diye konuştu.
.JPG)



SENDİKA HABERLERİ SAYFASINI