Deniz, emekli yardımının bugüne kadar toplam aidatın%150 fazlası, son aidatın 100 katı ve hizmet yılıyla çarpılan 4 katı üzerinden hesaplandığını hatırlatarak, özellikle 20 yıl ve üzeri hizmeti olan öğretmenlerin bu formül nedeniyle reel kayıplar yaşadığını belirtti. Bu nedenle sahada uzun süredir “formülün köklü biçimde değiştirilmesi ve emekli yardımının en az%25–40 oranında artırılması” beklentisi bulunduğunu dile getirdi.

Ocak 2025’te gerçekleştirilen çalıştayda 60 delegenin katsayıların yükseltilmesi yönünde ortak görüş beyan ettiğini aktaran Deniz, son aidat çarpanının 4’ten 5’e, yıl çarpanının 4’ten 6’ya çıkarılması ve%150 olan sabit katsayının%180–200 bandına yükseltilmesi yönünde öneriler sunulduğunu ifade etti.

“Düzenleme çalıştayın iradesine uymuyor”

Ali Deniz, İLKSAN Yönetim Kurulu’nun yayımladığı düzenlemenin bu önerileri karşılamadığını belirterek, 25 yıl ve altındaki üyeler için hiçbir değişiklik yapılmamasını eleştirdi. Yeni sistemde yalnızca 26 yıl ve üzeri hizmeti olan öğretmenler için sınırlı bir artış sağlandığını; toplam aidat çarpanının%150’den%155’e, son aidat çarpanının 100’den 105’e, yıl çarpanının ise 4’ten 4,5’e çıkarıldığını kaydetti.

Deniz, örnek bir hesaplamayı paylaşarak 26 yıllık bir üyenin eski sistemde 241.467 TL alırken, yeni düzenlemeyle bu tutarın 257.703 TL’ye çıktığını, artışın yalnızca%4,46 olduğunu söyledi. Bu oranın “ne reform ne de gerçek bir iyileştirme” olarak değerlendirilebileceğini ifade etti.

“Tüm üyeleri kapsıyor söylemi gerçeği yansıtmıyor”

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Deniz, 25 yıl ve altındaki üyelerin tamamen dışarıda bırakılmasının “ciddi bir adaletsizlik” olduğunu belirterek, “Mesleğe yeni başlayanlardan 24 yıl 11 aylık üyeye kadar geniş bir kesime hiçbir artış sağlanmamasına rağmen düzenlemenin ‘tüm üyeleri kapsayan iyileştirme’ şeklinde duyurulması doğru değildir” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, asıl sorunun katsayıların düşüklüğünden ziyade çalıştayda ortaya çıkan ortak iradenin hayata geçirilmemesi ve yapılan değişikliğin “algı yönetimine dönüşen bir makyaj” olması olduğu vurgulandı.

“Gerçek reform ancak hakkaniyetli bir sistemle mümkündür”

Deniz, İLKSAN’ın büyüyen kaynaklarının öğretmenlere yansımadığını savunarak, kurumun “öğretmenin emeğiyle büyüyen bir emanet” olduğunu hatırlattı. Bu emanetin yarım puanlık katsayı değişimleriyle değil, tüm üyeleri kapsayan şeffaf ve güçlü bir reformla korunabileceğini söyledi.

DENİZ açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

İLKSAN yönetimi yine “iyileştirme” dedi; ancak ortaya çıkan tablo bunun tam tersini gösteriyor. Sandığın 81 yıllık geçmişini bilen herkes, bu kelimenin çoğu zaman gerçeğin üzerini örten bir perde olarak kullanıldığını bilir. Bugün yayımlanan düzenleme de istisna değildir. Çünkü yakından bakıldığında görünen şey bir iyileştirme değil, yalnızca öğretmenin emeğini küçük katsayılarla gölgeleyen bir hesap oyunudur.

Bugüne kadar emekli yardımı; ödenen toplam aidatın%150 fazlası, son aidatın 100 katı ve son aidatın hizmet yılıyla çarpılan 4 katı üzerinden hesaplanıyordu. Ancak özellikle 20. yıldan sonra bu formül öğretmenin aleyhine dönüyor, 25 yıl ve üzeri hizmeti olan üyelerin reel kayıplar yaşamasına sebep oluyordu. Bu nedenle sahadan yükselen beklenti yıllardır aynıydı:

“Formül kökten değişmeli, emekli yardımı en az%25–40 artırılmalı.”

Ocak 2025’te düzenlenen çalıştaylarda 60 delege günlerce tartıştı; katsayıların tüm üyeleri kapsayacak şekilde artırılması gerektiği vurgulandı. Son aidat çarpanının 4’ten 5’e, yıl çarpanının 4’ten 6’ya çıkarılması; sabit katsayıların ise%150’den%180–200 bandına yükseltilmesi gerektiği yönünde güçlü bir ortak irade oluştu. Hedef; tüm üyelerin hissedebileceği düzeyde köklü bir reformdu.

Ancak İLKSAN Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan ve Tebliğler Dergisi’nde yayımlanan bu düzenleme ne çalıştayın ortak iradesine uymakta ne de İLKSAN üyesinin beklediği gerçek iyileştirmeyi karşılamaktadır.

Ortaya konan düzenleme, özünde küçük bir makyajdan ibarettir. 25 yıl ve altındaki tüm üyeler için eski sistem aynen korunmuş; yani öğretmenin beklediği en küçük bir artış dahi yapılmamıştır. 26 yıl ve üzeri öğretmenler için ise katsayılarda sınırlı bir oynama yapılmıştır: toplam aidat çarpanı%150’den%155’e; son aidat çarpanı 100’den 105’e çıkarılmış; yıl çarpanı ise 4’ten yalnızca 4,5’a yükseltilmiştir.

Bu değişikliklerin toplam etkisi ise son derece semboliktir. 26 yıllık bir üyenin toplam aidatı 29.674 TL, son aidatı 820 TL ise; eski sistemde alacağı tutar 241.467 TL, yeni düzenlemede ise 257.703 TL olmaktadır. Artış yalnızca 16.235 TL’dir. Oransal karşılığı ise%4,46.

Yirmi altı yıl boyunca biriktirilen aidat için bu fark ne reformdur ne de iyileştirme.Daha büyük adaletsizlik ise 25 yıl ve altı hizmet süresine sahip öğretmenlerin tamamen dışarıda bırakılmasıdır. Mesleğe yeni başlayanlar, 5 yıllık, 10 yıllık, 15 yıllık öğretmenler, hatta 24 yıl 11 aylık üyeler için hiçbir artış yapılmamış; hiçbir kazanım sunulmamıştır. Buna rağmen yapılan açıklamaların “tüm üyeleri kapsayan iyileştirme” başlığıyla paylaşılması da gerçeği yansıtmayan bir söylemdir.

Sorun yalnızca katsayı hesaplarının düşüklüğü değildir. Asıl sorun; çalıştayda ortaya çıkan ortak iradenin uygulanmaması, gerçek artış yerine algı operasyonuna dönüşen bir makyajın tercih edilmesi ve 26. yıl üzerinden üyeler arasında yapay bir ayrım üretilmesidir. Sorun; sandığın büyüttüğü kaynakların öğretmenin cebine yansıtılmamasıdır. Kısacası sorun, yönetim anlayışının kendisidir.

İLKSAN yine öğretmenin sırtındaki yükle büyümüş, ancak bu büyümenin karşılığı öğretmene verilmemiştir. Bu düzenleme bu gerçeği gizlemek bir yana, daha görünür hâle getirmiştir.

Oysa İLKSAN, bu ülkenin dört bir yanında sınıfları ayakta tutan, geleceği inşa eden öğretmenlerin alın teriyle büyüyen bir emanettir. Bu emanet; yarım puanlık katsayı değişimleriyle değil, adaleti merkeze alan, şeffaf, güçlü ve tüm üyeleri kapsayan köklü bir reform ile korunabilir.

Bu yüzden diyoruz ki: İLKSAN’da gerçek reform, rakamlarla oynayarak değil; öğretmenin emeğine değer veren hakkaniyetli bir sistem kurularak mümkündür.

Ve o gün gelene kadar, öğretmenin hakkını savunmaya, yapılan her makyajı ortaya çıkarmaya ve emeğin değerini korumaya devam edeceğiz.

Vesselam…