Dünya nasıl daha iyi olur. Herkes yaptığı işi yeniden gözden geçirmeli insanlar, topluluklar, devletler, her meslek grubu ve herkes dünyaya faydalı iyi olma tutkusu edinerek. Dünyayı yeniden anlamalı ve kendini yeniden tanımlamalı. Hırsını, zevkini geriye atıp, insanlığı merkeze alarak yüce iyiliğin huzurunda olduğunun farkında olunmalı. Ve bu iyilik kalpten ve ruhtan adeta fışkırmalı. Fazla gecikmeden iyilik tohumları ekilmeli. Kimin güzel ve muhteşem işler yapacağını herkes kendisi belirlemeli. Ortak iyi de ve ortak güzel de buluşarak eksik olan tarafı bir diğeri tamamlayarak mevcut işlerimizde küçük büyük anlamlı yollarla en temel değerlerimizle daha ilişkili bir hale getirebiliriz. Dünyanın sayısız kötülüklerinden ruhlarımızı arındırarak maneviyatımızı tedavi ettirebiliriz. Aklı, kalbi ve ruhu yeniden kendi özüne döndürerek iyilik ve güzelliğin medeniyetini yeniden oluşturabiliriz. Dünyanın herhangi bir yerinde işlenen her suç, her kötülük hepimize yapılmış gibi empati terazisinin kefesini ağırlaştırmalıyız. O kötülükler bizlere ne kadar uzak olsa da bizleri en yakınımızdaymış gibi ilgilendirmeli. İnsanların felaketleri önleme konusunda hassasiyetleri bir ortak noktaları, bir dengeleri ve onları kötülüklere karşı birleştiren iyilikleri vardır. Bütün çelişkilerimize rağmen birleştirici temel unsurlarla evrensel uzlaşmayı sağlayabiliriz. Çünkü selamete ve kurtuluşa açılan kapımız iyilik ve güzellikle olacaktır. Hata ve günahın farkına varan insan ancak insan olabilir. Ve insanı gerçeğe, olgunluğa, mükemmelliğe, güzelliğe pişmanlık kefaretini ödeme yoluna götürür. İyilik ve kötülük duygusu insanlara özgü bir duygudur. İyilik yoluna yönelen insan ruhu, yücelir ve mükemmel olgunluğa ulaşır. Kötülük yoluna yönelen insan ruhu alçalır ve aşağılık bir hal alır. Ve işlenen bütün kötülükleri ciddiye almalı ve bir gün bizleri de bulur diye kötülüğü düzeltmeye dört elle sarılmalıyız. Tıpkı Covid-19 gibi. İlk ortaya çıktığı zaman önlemler ciddi olarak alınmış olsaydı bu gün yaşanılan olağanüstü travmalar olmayacaktı. Kötülük ne dünyayı ne de bizi hiç bir zaman terk etmeyecek. Bizler kötülerin verdikleri zararları konuşmaktan ziyade iyi şeyler yapma gayretinde olmalıyız. Dünyadaki bütün felaketlerin sorumlusu olan ve doğadaki kendi dışındaki bütün canlı ne cansızların düşmanı olan insan, kalbini ve aklını dünya nimetlerine teslim etmeden dünyayı yaratıcının koyduğu yasalara göre yönetmeye devam etmeli. Ve dünyanın hep dosdoğru gerçeğin, iyiliğin ve adaletin rotasını hiç değiştirmeden yoluna devam etmesini sağlamalı. Öç alma hırsıyla hareket etmek yaşamı bunun üzerine inşa etmek bizleri acı sondan başka bir yere götürmez. Yani yüce yaratıcının Hucurat Suresi 9.ayette belirttiği gibi “eğer müminlerden iki grup birbirleriyle kavgaya tutuşursa hemen aralarını düzeltin; ikisinden biri diğerinin hakkını gasp etmişse Allah’ın emrine geri dönünceye kadar haksızlığa sapanlara karşı savaşın; dönerlerse aralarındaki anlaşmazlığı adaletle çözüme bağlayın ve herkese hakkını verin. Allah hakkı yerine getirenleri sever” Yeni iyi ve güzel bir dünya mümkün.