SON EKLENENLER

Asgari ücret masasında top çevriliyor, fatura işçiye kesiliyor

Asgari ücret görüşmeleri öncesi hükümet “Biz belirlemiyoruz” diyerek sorumluluktan kaçarken, işçiler “Her sene aynı tiyatro” diyor. Masada top çevrilirken fatura yine emekçiye kesiliyor.
30 Ekim 2025 10:39

 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, asgari ücret görüşmeleri öncesinde yaptığı açıklamada, sendikaları “Masaya somut taleplerle gelmemekle” eleştirdi ve hükümetin süreci tek başına yürütmediğini savundu. “Asgari ücreti hükümet olarak biz belirlemiyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonunda kamu, işçi ve işveren kesiminden beşer temsilci yer alıyor. Komisyon, ekonomik koşulları, enflasyon oranlarını ve yaşam maliyetlerini dikkate alarak müzakere yürütüyor” diyen Işıkhan’ın bu sözleri işçilerden tepki gördü.

Türk-İş ve Hak-İş, adil bir düzenleme yapılmadığı gerekçesiyle Asgari Ücret Tespit Komisyonuna katılmama kararı alırken, asgari ücretle geçinen işçiler “O masada bizim sözümüz geçmiyor” diyerek tepkilerini dile getirdi.

"Her sene aynı tiyatro"

Gel Al Çorap Fabrikasında asgari ücrete çalışan, evi kira olan ve iki çocuğu okula giden bir işçi, yaşadığı zorlukları şöyle anlattı:

“22 bin maaş alıyoruz, 15 bin kira veriyoruz. Geri kalan da borçla sıfıra sıfır. Ek iş olmazsa geçim yok. Bakan diyor ki ‘Asgari ücreti biz belirlemiyoruz.’ Ama asıl onlar belirliyor. Beş kişi işçi temsilcisi, beş kişi işveren, beş kişi hükümet diyor ama işçinin orada bir sözü geçmiyor ki! İşçi temsilcileri onaylamasa da hükümet onaylıyor. Her sene aynı tiyatro.”

"Tasarrufu bizden yapıyorlar"

Geçen yıl aldığı sosyal yardımların bu sene tamamen kaldırıldığını söyleyen Gel Al Çorap işçisi, “Ben fondan 1200 lira yardım alıyordum. Çocuğumun bir ihtiyacını gideriyordum. Tasarruf tedbirleri diyerek onu da kestiler. Elektrik, doğal gaz yardımları da kalktı. ‘Devlet elektriğin yarısını ödüyor’ diyorlar ama zam koyduğu için yine aynı parayı ödüyorum. Yani aslında kendilerinin yapması gereken tasarrufu bizden yapıyorlar” dedi.

Gel Al Çorap işçisi, çocuklarının eğitim masraflarını karşılamakta zorlandığını belirterek, “İki çocuğa 700 lira kitap parası verdim. İster al ister alma. Çocuğun gelişsin istiyorsan al. Ama yoksulluk sınırı 100 bin TL’ye dayandı. Asgari ücret en az 50 bin olmalı, ama hükümet 25 bin liraya anca imza atar diye düşünüyorum. Devlet bu ülkenin kasasına giren parayı emekçiye çok az veriyor” dedi.

"Bari yoksulluk sınırının yarısını versinler"

Bir okulda temizlik görevlisi olarak çalışan, 52 yaşındaki iki çocuk annesi Irmak ise durumu şöyle özetliyor:

“Açlık ve yoksulluk sınırı bu seviyeye gelmişken asgari ücret hâlâ 22 bin lira. Yetmiyor. Çocuk okutuyoruz, yol parası yetmiyor, elektrik, su, doğal gaz… Hepsi yetersiz. Evde tek biz çalışıyoruz, eşimin emekli maaşı olmasa geçinemezdik. Çocuklara süt almak, bez almak zorundayız. Emekli olsun, asgari ücretli olsun kimse anlamıyor. Sendikamız olsun, hakkımızı savunsun istiyoruz. Yoksulluk sınırını vermezler, bari yarısını versinler. Biz sabah 8’den akşam 6’ya kadar çalışıyoruz, bazen 9 saat. Bu 22 bin lirayı hak etmiyoruz.”

Irmak sözlerini şöyle tamamladı:

“Önceden düğün dernek yapıp adam altın biriktiriyordu, şimdi kendimi zor geçindiriyorum. Yumurta bitince bir hafta bekliyoruz. Bu şartlarda insanın morali kalmıyor. Sesimizi duyuramıyoruz ya da duymak istemiyorlar sanırım”

BİM deposunda çalışan iki çocuk sahibi başka bir işçi ise, “Yetmiyor, aldığımız üç kuruş hiçbir şeye yetmiyor. Çocuğun okul masrafından kendi ihtiyaçlarımızdan kesiyoruz ama olmuyor. Düşük ücretlerle geçinmeyen bizi anlayamaz. Ama anlamayan insanlar bir masaya oturmuş, top çeviriyor. Çalışma bakanı topu sendikalara atıyor, sendikalar topu bakana geri atıyor, o top dönüp dolaşıp emekçinin, bizim kucağımızda patlıyor. Yeter artık, bıktık” dedi.

Türk-İş asgari ücret toptan kaçmaya devam ediyor

1.5 milyona yakın üyesi olan Türk-İş’in Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Bakan Işıkhan’ın açıklamalarına ilişkin, “Geliyoruz, konuşuyoruz, ücret teklif ediyoruz ama hükümet gidip işverenle bir oluyor. Bu adil bir komisyon değil” dedi.

Ağar, “Biz başkanımızla adil bir komisyon olmazsa yokuz dedik. Geliyoruz, konuşuyoruz, ücret teklif ediyoruz ama hükümet gidip işverenle bir oluyor. Bu adil bir komisyon değil. Geçen sefer 2 buçuk saat oturup konuştuk, sonuç yok. Hükümet ve işveren bir oluyor, asgari ücrete kendileri karar veriyor. Madem hükümet kendi kararını vermiyor, tarafsız olsun o zaman. Zaten asgari ücretin üç ayağı var, bunlardan biri de hükümet. Nasıl kendileri karar vermiyorlar??” dedi.

İşçiler, yetkili sendikalar ve devlet arasındaki müzakerelerde kendi sözlerinin dikkate alınmadığını vurguluyor. Geçim derdi ve enflasyonla boğuşan işçiler, asgari ücretin insan onuruna uygun bir seviyeye çekilmesini talep ediyor.

EVRENSEL

SENDİKA HABERLERİ SAYFASINI
YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
SON EKLENEN HABERLER