Sendika başkanları, eğitimci ve sağlık çalışanlarının sorunlarını SÖZCÜ TV’de anlattı

Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul ve Aile Hekimleri Çalışanları Sendikası Başkanı Dr. Gürsel Özer, eğitimciler ile sağlık çalışanlarının sorunlarını SÖZCÜ TV’de anlattı.

Salgın yasakları gölgesinde kalan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde, eğitimciler ve sağlık çalışanlarının sorunları Sözcü TV ekranlarında masaya yatırıldı. Sözcü TV Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş sordu, sendika başkanları anlattı.

Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul'un açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“DÜNYADA OKULLARI EN ÇOK KAPATAN ÜLKEYİZ”

*Dünyada okulları en çok kapatmış, 100 günün üzerine kapatmış bir Türkiye gerçeğiyle karşı karşıya kaldık. Gerekli önlemleri almadı siyasal iktidar. Okul inşa etmedi, yeni derslikler inşa etmedi, öğretmen istihdam etmedi.

*Dolayısıyla maske-mesafe-hijyen kurallarına uyulamadığı için okullarda, eğitim alanı büyük ölçüde bir kenarda ve gölgede kaldı. Buna rağmen, ‘eğitimi bir şekilde sürdürelim' dendi ve uzaktan eğitim bakanlığın öne koyduğu bir araç oldu. Biz buna ‘acil uzaktan eğitim' dedik çünkü bizim için yüz yüze eğitim son derece önemli.

“6 MİLYON ÇOCUĞUMUZ DERSLERE KATILAMADI”

*Bu süre içerisinde yaklaşık 6 milyon çocuğumuzun sistemden düştüğünü, canlı derslere katılamadığını, eğitimle, okulla bağını neredeyse kopardığını görüyoruz.

*Öyle çocuklarımız var ki, internet erişimi evlerinde yok, tablet yok, akıllı telefon bile yok. Ama olsa bile bu evlerde çocuk sayısı fazla olduğu için, tek başına bir akıllı telefon paylaşılamıyor. Çocuklar internete erişmek için dağların tepelerine çıktılar.

“BAKANLIK ÖĞRETMENLERE DE DESTEK VERMEDİ”

*Sadece çocuklarımız etkilenmedi bu süreçten. Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmenlere bir tek desteği bile olmadı. Öğretmenlerimizin önemli bir kısmı yüz yüze eğitim için yetiştirilmişlerdi.

*Uzaktan eğitim başlayınca çok süratli bir biçimde öğretmenleri yetiştirecek mekanizmaların devreye girmesi gerekirdi. Öğretmenlerin koşullarına uygun olarak; örneğin, evinde iki çocuğu öğrenci, kendisi öğretmen, hatta eşi de öğretmen olan evler söz konusu olabildiğinde birden fazla bilgisayara gereksinim olduğu çok açıktı.

*Öğretmenlerin bu acil gereksinimlerini hızla görerek hem internet için güçlü bir ağ desteği hem de bilgisayar ya da tablet desteği sağlanabilirdi. Ama çocuklara bile sağlanamadı bu destek. Öğretmenlere de, ‘sizin geliriniz var, kendiniz karşılayın' dendi.

“OPERATÖRLER, ÖĞRENCİLERE ÜCRETSİZ İNTERNET SAĞLAYABİLİRDİ”

*Ne zaman bitecek bilmiyoruz ama bu Covid-19 salgını süresince ücretsiz bir biçimde, çocuklarımız eğitim görsün diye operatörlerin ücretsiz internet sağlaması söz konusu olabilirdi.

*Ne yazık ki yapılmadı. Bu alanda kamu desteği de söz konusu olmadı. Dolayısıyla hem öğretmenlerimiz hem öğrencilerimiz evlerini bir tür okul ve işyeri haline getirdiler.

“46 ÖĞRETMENİMİZİ SALGIN SEBEBİYLE KAYBETTİK”

*Biz kendi sahadan edindiğimiz bilgilere göre, 46 değerli öğretmenimizi kaybettik. Bu öğretmenlerimiz mesleğin içerisinde karşılaştıkları bir rahatsızlık nedeniyle hayatlarını kaybettiler.

*Ama bu bilgiler yine sektörel olarak ifade edilmiyor. Biz aşının bundan sonra yüz yüze eğitime başlanacaksa mutlaka 1 milyon 200 bin öğretmenimizin, aşılananlar çıktıktan sonra 1 milyon 100 bin civarındaki öğretmenimizin iki aşısının da yapılarak yüz yüze eğitime dönmesini talep ediyoruz.

“TÜM ÖĞRETMENLER AŞILANMALI”

Kurul, atılması gereken acil adımları şöyle sıraladı:

“İki gün içerisinde tüm öğretmenlerimizin aşılanması. Çok ivedi biçimde yapılmalı. İki gün içerisinde öyle bir karar çıkartılmalı ki güvencesiz öğretmenlik olmamalı. Bir de öğretmenlerin reel ücretleri çok geriledi, bunlar bir an evvel iyileştirilmeli.”

“BU DÖNEMDE ÇOK YAKIN ARKADAŞLARIMIZI KAYBETTİK”

Aile Hekimleri Çalışanları Sendikası Başkanı Dr. Gürsel Özer'in açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“Bu pandemi sürecini aslında biz derinden yaşadık. Özellikle ilk zamanlarda bırakın bize koruyucu ekipmanların gönderilmesini, biz kendimiz dahi bulamıyorduk. Bu dönemde kayıplarımız oldu, maalesef şehitlerimiz oldu, çok yakın arkadaşlarımızı kaybettik. Ama SGK bu dönemde bir yazı yazdı, inanın akıllara zarar. Covid-19'un meslek hastalığı kapsamında değerlendirilemeyeceği gibi bir yazı yayınladılar. Biz bununla da mücadele ettik.

“BİZ VİRÜSÜ KONGRELERDE KAPMIYORUZ”

Biz sağlık çalışanları, virüsü kongrelerde, toplantı salonlarında, eğlence mekanlarında, partilerde kapmıyoruz. Bizim kaptığımız yer belli. Biz virüsle her gün karşılaşan insanlarız. Virüs zaten bizim her gün çalıştığımız yerde var.”