Kemalpaşa Sincan Ortaokulunda tüp bebek tedavisi gören kadın bir öğretmene okul yönetimi tarafından mobbing uygulandığı iddia edildi. Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 No Şube Başkanı Ali Kaya,  “Okul müdürü hiçbir gerekçe göstermeden rapor alan öğretmene sinirlenerek, ders programını değiştirip öğretmeni cezalandırma yoluna gitmiştir” dedi. Kaya ayrıca Eğitim İş'in de bu konuyu bahane ederek ''“Kavga çıkar, gürültü yap, gündem oluştur!” moduna girmiş; Eğitim-İş İzmir 3 No’lu Şube basın açıklaması yaparak temsilcimizi ve sendikamızı hedef alan bir dizi asılsız ithamda bulunmuştur'' dedi.

KAYA açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

EĞİTİM-İŞ’TEN YİNE BİLDİK İŞLER!

Yine aynı ekip iş başında!

Sahada sendikacılık yapamayanlar, meydanda mobbingcilik oynuyor.

Kemalpaşa Sincan Ortaokulu’nda görev yapan üyemiz, tedavi gördüğü rahatsızlık nedeniyle üç gün rapor almıştır. Ancak okul müdürü, hiçbir gerekçe göstermeden öğretmenimizin raporlu olmasına sinirlenerek “Ben sana gösteririm!” anlayışıyla ders programını değiştirip darmadağın bir program hazırlayarak öğretmeni cezalandırma yoluna gitmiştir.

“Sen nasıl izinsiz hasta olur, rapor alırsın!” anlayışıyla yapılan bu uygulama tam anlamıyla mobbingdir.

Elbette ders programını yapmak okul müdürünün takdirindedir; ancak bu yetkinin öğretmeni cezalandırma aracına dönüştürülmesi doğru değildir.

Bu durum üzerine Kemalpaşa Eğitim-Bir-Sen İlçe Temsilcimiz İsmail Beydilli, ilgili okul müdürünü ziyaret ederek programın neden değiştirildiğini sormuş ve öğretmenimizin mağduriyetinin giderilmesi yönünde nazik bir ricada bulunmuştur. Olay bundan ibarettir.

Ama her zamanki gibi Eğitim-İş, bu konuyu bahane ederek

“Kavga çıkar, gürültü yap, gündem oluştur!” moduna girmiş; Eğitim-İş İzmir 3 No’lu Şube basın açıklaması yaparak temsilcimizi ve sendikamızı hedef alan bir dizi asılsız ithamda bulunmuştur.

Bu tür davranışlar bizim için yeni değil.

Üyesi istifa ettiğinde, istifa eden kişiye her türlü baskı ve mobbing uygulayan,

Kendilerinden olmayan bazı okul yöneticilerini organize şekilde şikâyet yağmuruna tutarak çalışamaz hâle getiren,

“Parasız eğitim” deyip özel ders peşinde koşan,

“Atatürk’ten başka Başöğretmen olmaz” deyip sonra Başöğretmenlik tazminatı için en önde koşan,

Şube başkan yardımcıları okul mezuniyet töreninde, okul ortamında şampanya patlatan,

İslami ve millî değerler söz konusu olduğunda agresifleşip bu değerlere saldıran,

Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde bir siyasi partiye angaje olarak kurum yöneticilerini tehdit eden, makam ve mevki dağıtan,

Her fırsatta eğitim ortamını gerilim ve ayrışma zeminine çeken bir anlayıştır.

Biz, bu ülkenin eğitim çalışanlarını kutuplaştırmak için değil; birleştirmek için varız! Bizim yolumuz kavga değil; adalet, ahlak ve emeğin yoludur. Eğitim ortamı kavga alanı değil, hizmet zemini olmalıdır. Bizim için tüm eğitim çalışanları değerlidir. Ayrımcılık yapmak, ötekileştirmek, iftira atmak sendikal duruşla bağdaşmaz.

Eğitim-İş’in fütursuz, kavgacı ve mobbingci tutumları bizi yıldıramaz, sindiremez!

Biz buradayız!

Emeğin, adaletin ve hakkın yanındayız!

Bu ülkenin çocuklarına hizmet etmekten asla vazgeçmeyeceğiz!