Mülakat uygulaması eğitimi yüz yıl geriye götürüyor.
İlk atamalarda, görevde yükselmelerde, yönetici atamalarında kısacası eğitim tüm alanlarında mülakat uygulamasının kaldırılmasını talep eden Kütük, “Mülakat uygulaması ülkemizi yüz yıl geriye götüren bir uygulamadır. Sübjektif değerlendirmelerle kul hakkının gasp edildiği, yandaşların kayırıldığı, ahlaki zafiyetin yaşandığı mülakat uygulaması liyakatli, ehliyetli insanların yükselmesinin önündeki en büyük engeldir. Bu engeli ortadan kaldırmak ülkeyi yönetenlerin sorumluluğudur. Aksi taktirde kendini devlet yerine koyan paralel yapıların önüne geçmek mümkün olmayacaktır” dedi. Kütük ayrıca 20 bin atama neticesinde sıralaması değişen öğretmenlerimize de vurgu yaparak, “Bu gençlerimizin emeğiyle, ümidiyle oynamaya kimsenin hakkı yok! Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrımız, KPSS’de başarılı olarak, ilk 20 bine giren ama mülakatlar neticesinde elenen tüm öğretmen adaylarımıza ilave atama hakkı tanınmasıdır. Ayrıca hak için, adalet için sadece KPSS puan üstünlüğüne, yazılı sınav sonucuna bağlı olarak atamaların gerçekleştirilmesini talep ediyoruz” dedi.
Akademik zam istiyoruz!
Üniversitelerle ilgili önemli açıklamalar yapan Kütük, akademik zam konusuna dikkat çekti. Kütük, “Akademisyenlerin bilim üretmesi, verimli ve huzurlu bir çalışma ortamına bağlıdır. Bu huzuru bozan en temel etkenlerin başında akademisyenlerimizin aldığı ücretlerin dünya ülkeleri ile kıyaslandığında çok daha az olması gelmektedir. Bu durum başarılı, hedefi olan gençlerimizin akademisyenliği tercih etmemesine yol açmaktadır. Dolayısıyla yapılması gereken; üniversitelerin ülkemizin lokomotif gücü, akademisyenlerimizin de bu gücün kaynağı olduğu göz önüne alındığında, akademisyenlerimize hak ettikleri akademik zammın verilmesidir” diye konuştu.
Yazılı sınav başarıları rencide edilmesin.
Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı hakkında değerlendirmede bulunan Kütük, “Hatırlarsanız YÖK ilk sınavı 2019 yılında yapmıştı. O dönemde de görevde yükselme ve unvan değişikliği süreçlerinin yazılı sınav esasına göre yapılmasını desteklemiştik, bugün de destekliyoruz. Son olarak Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı 10 Kasım 2024 tarihinde gerçekleştirildi. Tabi yazılı sınavdan sonra mülakat süreci var. Türk Eğitim Sen olarak talebimiz mülakatta yazılı sınav başarılarının rencide edilmemesidir. 2019 yılında üniversitelerimiz doğru bir duruş ortaya koydu. Mülakatlarda kimisi 100 tam puan verdi, kimisi adayın yazılı puanına mütenasip mülakat puanı verdi. Ama bazı üniversitelerimiz ne yazık ki takdir hakkı kullandı, dolayısıyla hak kayıpları söz konusu oldu. Türk Eğitim Sen olarak yazılı sınavın ardından mülakat süreçlerinde de yazılı sınav başarılarının rencide edilmemesini talep edeceğiz.”
Akademik olmayan yönetici pozisyonlarında yazılı sınav başarısı esas alınarak, idari personel görev almalıdır.
İdari personelin üniversite yönetimlerinde hak ettiği yönetici pozisyonuna gelemediğini belirten Geylan, “İdari personel o üniversitenin hafızasıdır. Bazı üniversitelerde rektör değiştiğinde rektör yardımcıları, genel sekreteri, genel sekreter yardımcıları, daire başkanları hatta şube müdürleri değişiyor ve dışarıdan getiriliyor. Bu, üniversite çalışanlarına hakarettir. Dolayısıyla talep ve beklentimiz; akademik olmayan yönetici pozisyonlarında yazılı sınav başarısının esas alınarak, idari personelin görev almasıdır” diye konuştu.
SENDİKA HABERLERİ SAYFASINI