YAŞAR ŞAHİN ysahin028@gmail.com

MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMİN SOSYOLOJİSİ

02 Aralık 2025 Salı 23:17

Mesleki ve Teknik Eğitimde Nitelik Sorunu
Mesleki ve teknik eğitim bir ülkenin kalkınmasının lokomotif gücü kabul edilir. Zira rekabette avantaj oluşturarak rakiplerinden daha ileride bulunmayı sağlayan en önemli unsur olan “kalite”, iyi yetiştirilmiş mesleki ve teknik eleman gücüyle mümkün olabilmektedir. “Milli Teknoloji Hamlesi, Tam Bağımsız Türkiye” yolculuğunda savunma sanayi başta olmak üzere, ihracatta son dönemdeki rekorlar kıran yükseliş ivmesi, özellikle imalat sanayinde söz konusu nitelikli ara eleman gücüne olan ihtiyacı artırmıştır. Bu tezi destekleyen görüşlerden İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal BAHÇIVAN; "Sanayide nitelikli eleman eksikliğinin üretimde kapasite artışını engellediğini ve ülkemizin uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkilediğini söyleyebiliriz. Bu nedenle, sürdürülebilir büyüme için insan kaynağı niteliğinin geliştirilmesi son derece önemlidir [1]" tespitinde bulunmuştur.

Meslek Liselilerin Profili
Mesleki ve teknik eğitim kapsamındaki öğrenci ve velilerine yönelik yapılan sosyolojik araştırmalardan “Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Öğrencilerinin Sosyal Hareketliliğine İlişkin Profilleri: Eskişehir İli Örneği [2]” çalışmasında, sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel özellikleri bakımından kısıtlı imkânlara sahip ailelerden gelen öğrencilerin meslek liselerine, kısa zamanda meslek ve gelir elde etme beklentisiyle yöneldikleri ortaya çıkmıştır. Bu durum ortaöğretim seviyesindeki öğrenci veli profilinin ekonomik ve sosyal sorunlar içerisinde olduğunu göstermektedir. Şehirlerin merkezlerinden ziyade kenar semtlerinden gelen meslek liselilerin ekonomik olarak dezavantajlı olmalarının yanı sıra; özgüvene sahip olma, kendilerini ifade edebilme, haklarını arayabilme, girişimci olabilme gibi katma değerler sağlayan sosyal ve sanatsal etkinliklerden genel olarak oldukça uzaktadırlar. Çünkü okullarda kulüp faaliyetleri kapsamında yapılması öngörülen sosyal etkinliklere çoğunlukla “Sosyal Etkinliklere Ne Gerek Var?” anlayışıyla kağıt üzerinde kalabilmektedir. Öyle ya, yarın bir gün istihdam edileceği sanayide sosyal, sportif, sanatsal etkinlikler ne işine yarayacak ki? 


OECD Okullararası Eşitsizlik Araştırması

İktisadi İş birliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) eğitim araştırmaları verilerine göre, okullararası eşitsizlik araştırmasında Türkiye 32 OECD ülkesi içerisinde sondan ikinci sırada yer almıştır [3]. GSMH’nın yıllara göre artışı da göz önüne alındığında, bu tablo ülkemizde genel olarak zenginlerin daha da zenginleştiğini, fakirlerin ise daha fakirleştiğini ve bunun sonucunda da eğitimde fırsat eşitsizliği makasının daha da açıldığı şeklinde yorumlanması acı bir gerçektir.


UNICEF Beslenme ve Akademik Başarı İlişkisi Araştırması

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) “Okul Çağında Çocukların Doğru Beslenmesinin Önemi [4]” araştırmasında “Yeterli ve dengeli beslenen çocuklar derse daha kolay odaklanır, devamsızlık oranları düşer ve okuldan aldıkları verim artar” bilgilerine ulaşılmıştır. Aynı araştırmada “Çocukların büyümesi ve zihinsel gelişimleri için kompleks karbonhidratlar, kaliteli protein kaynakları (yumurta, süt ürünleri, kuru baklagiller, et/balık) ve sağlıklı yağlar (zeytinyağı, ceviz, fındık gibi) dengeli bir şekilde planlanmalıdır. Demir, çinko, iyot ve A vitamini gibi mikro besinler, dikkat süresi, öğrenme kapasitesi ve bağışıklık sistemi için kritik öneme sahiptir” denilmektedir.


PISA Verileri ve Türkiye’nin Okul Yemeği Performansı
Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2022 araştırmasına göre günde en az bir öğün yemek atlayan OECD ülkeleri içerisinde Türkiye %19.3 ile başta yer alıyor. Türkiye’yi %14.1 ile Yeni Zelanda ve %13.3 Kolombiya’nın takip ettiği araştırmada “okullarda ücretsiz öğle yemekleri, daha fazla çocuğun okula gitmesini sağlayabilir, daha iyi öğrenmelerini sağlayabilir ve sağlıklarını korumalarına yardımcı olabilir” tavsiyesi yer alıyor.


Sonuç ve Öneriler
-ISO araştırmasında nitelikli eleman gücünün uluslararası rekabet gücüne etkisinden           bahsedilmesi,
-Mesleki ve teknik eğitim kurumlarında eğitim gören meslek liselilerinin ebeveyn profili araştırmasında büyük ölçüde sosyo ekonomik dezavantajlı gruplarından oluşması,
-OECD’nin okullararası eşitsizlik araştırmasında Türkiye’nin sondan ikinci sırada yer alması,
-UNICEF’in okul çağındaki çocuklara yönelik araştırmasında, beslenmenin akademik başarıya olan etkisine vurgu yapılması,
-PISA verilerine göre en az bir öğün yemek atlayan öğrenci sıralamasında Türkiye’nin son sırada yer alması.

Söz konusu araştırma sonuçlarına göre, mesleki ve teknik eğitimin temel sorunlarından en öncelikli olanının, ne makine parkı eksikliği, ne eğitim programları revizyonu olduğu, ne de yapay zeka teknolojileri olduğu esas sorunun sosyo-ekonomik olup, mesleki ve teknik eğitime olan ilgiyi artırma ve fırsat eşitsizliğini azaltmaya yönelik olarak, en azından öğrencilere okulda ücretsiz yemek verilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.


Ne diyelim? Çözümde yer almayanlar sorunun parçasıdır.


[1]https://www.ntv.com.tr/ntvpara/kobi/imalat-sanayisinde-nitelikli-eleman-krizi,0pndAU7B50Wcz6msMUutLg
[2]https://www.proquest.com/openview/f09b0ccb060f45dcb4c6aee0c0bf1775/1?pq-origsite=gscholar&cbl=2026366&diss=y
[3]https://www.oecd.org/en/publications/pisa-2022-results-volume-i_53f23881-en.html
[4]https://www.unicefturk.org/yazi/okul-caginda-cocuklarin-dogru-beslenmesinin-onemi
[5]https://www.oecd.org/en/publications/pisa-2022-results-volume-i_53f23881-en/full-report/from-data-to-insights_f1c46d26.html

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
CELALİ YILMAZ
Tebrik ediyorum Çok güncel ve acil bir konuya temas etmişsin Proje beyinli Yaşar hocam tespitlerin hepsine katılıyorum. Gençlerimizi Teknolojik Kurtuluş savaşına hazırlamalıyız ama iş bulamama emeğinin karşılığını alamama sorunları da çözülürse bizi yıldızlar bile tutamaz.
İbrahim
Çok doğru ve yerinde tespitler